Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Anarşizmin Bugünü

Hans-Jürgen Degen

Öne Çıkan Anarşizmin Bugünü Gönderileri

Öne Çıkan Anarşizmin Bugünü kitaplarını, öne çıkan Anarşizmin Bugünü sözleri ve alıntılarını, öne çıkan Anarşizmin Bugünü yazarlarını, öne çıkan Anarşizmin Bugünü yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Hayatı gerçeklik ve yanılsama halinde bölen günlük mekanizmalar bulunup çıkarılmalıdır. İnsan kendisinde neyin gerçek, neyin klişe olduğunu artık bilemez hale gelmiştir.
Sayfa 136 - pdfKitabı okudu
Kısacası biz ayrıcalıklı, patentli, resmi ve legal her türlü kanun vaazını, otoriteyi ve dayatmayı reddediyoruz; genel oy hakkı neticesinde ortaya çıkmış olsalar bile bunların köleleştirilmiş muazzam bir çoğunluğun çıkarlarına aykırı olarak, yalnızca egemen sömürücü bir azınlığın yararına kullanılacağından eminiz.
Sayfa 13 - Ayrıntı Yayınları, Birinci Basım / 1999Kitabı okudu
Reklam
Devlet basit bir hesap hatasından başka bir şey değildir.
Statükonun bir kısıtlama olduğunun ayırdına, ancak egemen kültürün açıkça ortada duran, ancak bilincinde olunmayan görgülerine karşı muhalefet ederken varılabilir.
Sayfa 136Kitabı okudu
Proudhon Marksistler tarafından sık sık "ütopyacılar” arasında anılır. Bu nedenle 1841'de yazdığı bir mektuptan bir alıntı yapmak istiyorum. Aslında düşünce tarzının ne kadar bilimsel olduğu buradan açıkça görülecektir: "Görevimiz beynimizin içinde herhangi bir sosyal sistem yaratıp, sonra da bunun propagandasına girişmek değildir. Dünya
Sayfa 185 - +186 pdfKitabı okudu
İş, çalışana dışardan verildiği için yabancı bir şeydir dedik; kamusal olanla özel olanın ayrılmasının tahakkümün ön şartlarından birisi olduğunu da söyledik; sermayenin yapısal değişim sürecinin, emeğin ilerici momentlerini (örneğin kitlesel direniş) tamamen yok ettiğini ve üretim ve yeniden üretim alanlarının -yani kamusal ve özel alan- kısmen birbiri içine geçtiğini saptadık. Öyleyse şimdiki durumumuzun bu analizinden toplumsal bazda etkin, radikal sol bir (anti) politika için bir takım öngörüler geliştirilmelidir. "Sınıf'-"işçi" vb. hareket noktalarını terk etmek, doğru yolda atılmış ilk adım olacaktır; çünkü böylece egemenlerin insanları sadece fonksiyonları üzerinden belirleyen tanımını da terk etmiş oluyoruz. Solcular çok uzun bir süredir bu tanımı içselleştirdi ve kimliği kapitalizm içindeki fonksiyona endeksledi. Oysa böyle bir düşünme tarzı, tahakküm durumlarının aşılmasını baştan engellemektedir. Gerçekte sorun, bir fonksiyonun değişmesinden ibaret değil, bütün insanların kurtuluşu sorunudur. Daha açık ifade edersek; mesele yalnızca, özyönetime dayalı üretime geçerek, bize dayatılan tahakküm ilişkisini ortadan kaldırmaktan ibaret değildir. Aynı zamanda çalışmaya bağımlılıktan, protestan çalışma ve verimlilik ahlâkından ve sanayi toplumunun kendisinden kurtulmaktır. Yani özyönetime dayalı olarak ürettiğimiz ürünler karşısında da özgürleşmek ve kimliğimizi artık çalışma üzerinden değil, sosyal ve toplumsal yapılar üzerinden, bireyler olarak diğer bireylerle ortak yaşadığımız toplumsal pratik üzerinden tanımlamak durumundayız.
Sayfa 73 - pdfKitabı okudu
Reklam
"İnsanlar ancak, kendi hayatları üzerinde kendileri iktidar sahibi iseler, özgür olabilirler."
Sayfa 109 - Carol EhrlichKitabı okudu
Anarşizm kadınların özgürleşme mücadelesini doğru dürüst ciddiye almadığı ölçüde, sosyal devrimi gerçekleştirme imkânını da son tahlilde elinden kaçırmış oldu. Çünkü sosyal devrim yalnızca siyasal eylem ve üretim alanıyla sınırlanamaz, gündelik hayatın tamamını kapsamak zorundadır -özellikle de "kadın alanı" denilerek hep kadınların sırtına yüklenen yeniden üretim alanını; çünkü "kadın alanı” denilen alanlar, her iki cinsin de görev alanıdır.
Sayfa 106 - pdfKitabı okudu
Devletin yerine tahakkümcü olmayan bir toplum koymak için gösterilen bütün çaba ve girişimler başarısızlıkla sonuçlandı. Bu yüzden anarşistler tarihin ebedi kaybedenleridir. İdealist beklentiler gerçekleşmedi; anarşi, hep ütopyalar imparatorluğuna itilip durdu. Ancak önemli olan idealin tam anlamıyla gerçekleşmiş olup olmaması değil, düşünce ve eylemimizi ne ölçüde etkilediği, siyasal, toplumsal ve ekonomik değişim ve hedefleri amaçlayan eylemler için ne ölçüde bir temel oluşturduğudur. Bireysel özgürlüğü yüreğinde taşıyan insanlar, devlet iktidarını olabilecek en düşük düzeyle sınırlandırmak için her zaman mücadele edecektir. Devletin toplum hayatından tamamen çıkarılması fikri, o zaman yalnızca bir adım atmayı; tabii ki kesin bir adımı gerektirecektir.
Sayfa 29 - pdfKitabı okudu
Komünist Enternasyonal'in (III. Enternasyonal veya Komintern) Marksizm-Leninizmi, işçi hareketini Sovyet devletine endekslemişti. Diğer ülkelerin işçi hareketleri kendi devrimci perspektiflerini SSCB'nin devlet çıkarları yararına feda ettiler. Ulusal ölçekle sınırlanan Marksizm böylece işçi sınıfını kapitalist sisteme entegre etme fonksiyonunu üstlendi.
Sayfa 22 - pdfKitabı okudu
67 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.