Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Anılar ve Düşünceler - 1

Erdal İnönü

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
İnsan, kendisi söz konusu olunca hiçbir yaşta makul düşünmüyor. Doğal bir tepkiyi özellikle yapılmış bir iltifat diye kabul ediyor.
Sayfa 125 - O Zamanki UludağKitabı yarım bıraktı
Babam: "Ben annesinden dâhi doğmuş insanlardan değilim. Ne biliyorsam, didinerek, uğraşarak öğrendim." derdi.
Reklam
İlk Alman taaruzları karşısında çekilmeler başlayınca, "durum elverişsiz, fakat ciddi değil" demişlerdi. Sonra: "Durum ciddi, fakat vahim değil." dediler. Daha sonra taaruzlar devam ederek Fransa içine girilince: "Durum vahim, fakat umutsuz değil." haline gelindi. En sonda da "durum umutsuz, mütareke istiyoruz"a varıldı.
Sayfa 122 - Durum vahim fakat umutsuz değilKitabı yarım bıraktı
İsmet Paşa'dan
"Bir akşam Atatürk sıkılmış, yanındakilere 'Haydi kimseye söylemeden çıkıp biraz dolaşalım, polisleri de yanımıza almayalım.' demiş. Bir otomobile binip çıkmışlar, Çankaya civarında bir köye gitmişler, kahveye girip oturmuşlar. Oradaki vatandaşlarla konuşmaya başlamışlar. Atatürk memnun, köylülerle sohbetten hoşlanıyor. Derken bir ara konu devlet yönetimine gelmiş, Atatürk köylüye sormuş: 'Sen Atatürk'ü tanır mısın, sence nasıl bir adamdır?' Köylü cevap vermiş: 'Aaa, tabii tanırım, çok iyi adamdır. Nur yüzlü, beline kadar sakallı, mübarek bir insandır.' Atatürk yanındakilere dönmüş, yavaşça 'Haydi gidelim.' demiş."
Sayfa 43
Bilmeyen kendi düşkün ve köle hayatına karşı duygusuz ve kayıtsız kalır
"Köy Enstitüleri 1. Kuruluş Yıldönümü konuşması - İsmet İnönü İlköğretimi olmayan memlekette Ortaçağ idaresi bütün şekilleriyle devam eder. Resim kanunlar ne derlerse desinler, ne haklar vatandaşlara tanınırsa tanınsın, hiç olmazsa ilköğretim derecesinde bilgi olmazsa haklar ve vazifeler canlanmaz. Gönüllere ve yüreklere sinip yerleşmez. Bilmeyen, siyasi veya ekonomik kudretli sahiplerinin elinde ortaçağda olduğu gibi köle hayatı sürer. Asıl acıklı olan taraf da, bilmeyen kendi düşkün ve köle hayatına karşı duygusuz ve kayıtsız kalır. Hür vatandaşlardan birleşik bir millet olmanın çarelerinin başında ilköğretim çaresi vardır. Davayı bu kadar geniş ve derin mahiyetiyle görmeliyiz. İlk öğretim davası insan olmak, millet olmak davasıdır. Hepimiz dava yolunda bu gözle ve bu anlayışla yürüyüp ilerlemeliyiz."
Sayfa 81
Köylülerin okul yapacak durumu yok
Bu özürlerin hiçbirini dinlemem. Her köyde bir cami yok mu, var! Nasıl yapılmış o cami, işte okulu da öyle yaparız.
Reklam
"Barış içinde kalkınmaya ağırlık veren politika sayesinde 2. Dünya Savaşı'nın felaketlerinden korunabildik. Ancak o günlerde ülkemizde bu politikanın değiştirilmesi ve güçlü görünen tarafa katılarak toprak almaya çalışılması için baskı yapanların bulunmadığı da sanılmasın. Yurt içinden ve dışından sürekli olarak gelen bu baskıların izlerini, yankılarını, savaş boyunca sofra konuşmalarında fark ederdik."
Sayfa 98
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.