Anılar Yelpazesinde Mustafa Kemal Atatürk Gönderileri
Anılar Yelpazesinde Mustafa Kemal Atatürk kitaplarını, Anılar Yelpazesinde Mustafa Kemal Atatürk sözleri ve alıntılarını, Anılar Yelpazesinde Mustafa Kemal Atatürk yazarlarını, Anılar Yelpazesinde Mustafa Kemal Atatürk yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Terbiye; ya milli olur, ya dini olur. Biz, dini terbiyeyi aileye bıraktık. Milli terbiyeyi de devlete aldık.
Sayfa 248Kitabı okudu
Vatan görevi yalnız sınır boylarında değildir. Vatanın içi de bizim için sınır sayılmalıdır.
İlk Aşk
Cana rakibi handan edersin,
Ben binevayı gürhan edersin,
Biganelerle ünsiyet etme,
Bana cihanı zindan edersin.
Türk Milleti’nin asaletine, büyüklüğüne bütün Türklerin inanmasını ve bunu iftiharla her yerde ve her zaman savunmasını hayatı boyunca amaç edinmiştir. Milletine: “NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE !”
Hitabıyla seslendiği zaman, buna bütün mevcudiyeti ve samimiyetiyle inanmıştı.
Sayfa 69Kitabı okudu
Hayır sorun ölmekle bitmez. Asıl ölmeden önce, idealimizi yaratmak, tahakkuk ettirmek ve yerleştirmek gerek .
Sayfa 47Kitabı okudu
Görüyorsunuz hayalperestliği...
İstanbul yabancı askerlerle dolu,
O, hala " Topraklarımıza bir tek yabancı asker çıkarılamaz " diyor.
Yakup Cemil hükümet darbesi yapmaya teşebbüs etti. Enver Paşa'yı öldürecekti ve kuracağı hükümette de Mustafa Kemal'i Harbiye Nazırı yapacaktı.
"Yakup Cemil bu girişimde başarılı olsaydı, ben yeni görevi kabul ederdim. Fakat Harbiye Nazırı olunca ilk işim Yakup Cemil'i kurşuna dizmek olurdu!"
Benim ısrarla üzerinde durduğum nokta, özellikle onun Anafartalar'da hastalanıp kırk derece ateşle yanarken, düşman kuvvetlerini nasıl acze düşüren karşı koyuşu idi.
Sersem herifler!..
Cephane ve silah değil, biz kafa götürüyoruz.
Düşman süngüsü altında ulusal birlik olmaz.
Geceleri Alp, Mustafa Kemal'in yattığı yerdeki kapının arkasında durur, ben de dışarıda kapının önünde yarı uyur yarı uyanık yatar, Paşamın emirlerini beklerdim.
Kimi geceler odadan Mustafa Kemal seslenince kapıyı açarken, o gündüz dizimin dibinden ayrılmayan, bakıcısı dadısı olduğum, beni ta uzaktan görünce elimi yalamak için koşup gelen köpek başkalaşır, beni içeriye sokmamak için kapıya yükselip bütün vahşiliği ile beni paralamak isterdi.
Bu durumda ben de:
" Paşam, Alp'e söyleyin de çekilsin "
derdim.
Mustafa Kemal'in:
Alp! Alp! İhtarı üzerine köpek uysallaşır ve yerine çekilirdi. Ben de işimi görürdüm.
Gerekirse tahtını padişahın başına geçirirdim!
Mustafa Kemal