Anksiyete ve Kaygı
Andre Le GallSözler ve Alıntılar
"Hiç durmadan isteyen kendini kurtara bilir." Bu çaba her anksiyete mağduruna, her kaygı yüklü bireye anksiyetenin ya da kaygılarının tutsak tanıkları olmama, onları dil içinde ayırt ederek ve yineleyerek onlara yavaş yavaş egemen olma ve onları uzaklaştım1a olanakları verir.
Belki de,insan kaderinin esas karmaşıklığının kesin ifadesinden başka bir şey olmayan anksiyetenin karmaşıklığı:yaşam için varlık ve ölüm için varlık.
Kaygıyı düşündüğümüzden daha şiddetli yaşarız,oysa,anksiyeteyi yaşadığımız kadar düşünürüz.
Önsel olarak, kaygıyı, bir parçasını, özünü ya da uzantılarını oluşturan felsefi "aura"sından ayırmak kesinlikle mümkün değildir. Yaşam ve ölümle yaşamsal anlamda öncelikli bir ilişkisi olan anksiyete ve kaygının benzer şeyler çağrıştırması normal. Ama onları özellikle fizyolojik, psikolojik ya da psişik olgulardan oluşan doğalarına bırakmak önemlidir.
Endişe ve anksiyete ancak yoğunluk düzleminde farklılık gösterirler ve anksiyete çok daha kuvvetli bir duygudur bu bağlamda.
Bir araya gelen iki görüş açısı-nesnenin görüş açısı ve öznenin görüş açısı-çelişkili duygular oluşturur.
* oysa endişenin her türlüsü kasvet veriyor ..!
Freud "bekleme kaygısı" ve "kaygılı bekleme" arasındaki tercihi bize bıraktığından biz "kaygılı bekleme"yi yeğliyoruz. Çoğu zaman neredeyse kronik olan bu tavır kaygı alanına değil, kesinlikle anksiyete alanına girer.