"Her kişinin yaratılırken iyi yaratıldığını, kimsenin bile bile kötü olmadığını, her kötülüğün bilgi sanılan bir bilgisizlikten ileri geldiğini savunuyordum."
Aristoteles iyi devlet türünden söz eder ve iyi devleti üçe ayırır: Bunların ilki, devletin başında tek kişinin bulunduğu monarşidir. Yani bu devlet şeklinde devleti tek kişi yönetir ve idare eder. Bu devlet biçiminin iyi olabilmesi için, baştaki kişinin kendi çıkarları uğruna devleti kötüye kullanmaması gerekir.
İkinci iyi devlet biçimi ise aristokrasidir. Aristokrasi, devletin yönetiminin bir grup liderinin elinde bulunmasıdır. Bu devlet şeklindede grubun iyi olması gerekir.
Üçüncü iyi devlet biçimi de, Aristotales'in 'politeia' (politika) diye adlandırdığı günümüz demokrasi anlayışıdır.
Aristo bu yönetimi pek sevmez, çünkü bu yönetim biçiminin büyük bir tehlikesi vardır: Koca bir devletin, demokrasi yoluyla kolayca, cahil bir grubun eline verilmesiyle bir ayaktakımı egemenliğine dönüşebileceğini söyler.
"Çünkü insan doğruyu bilse, doğru olarak olarak gördüğü yalnışı yapmayacaktı. Doğruyu bilen doğru davranır diyor, doğru bilginin doğru eylemi gercekleştireceğine inanıyordum."
Aşk, ilme benzer. Işığı nerede görürse oraya gider. Işığa ulaşmak isteyenler, aşıklar, onun peşinden koşar. Aşkın gözü kör olduğu gibi ilminde gönlü delidir...