Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Antik Roma

Umberto Eco

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Constantinus döneminden itibaren Kilise'nin örgütlenmesi sayesinde imparatorluğa giderek daha derinlemesine ve hayret verici şekilde el koyan ve Batı'da krize giren siyasi yapıların yerini alacak olan Hıristiyanlıktır. Hıristiyanlık gerçek anlamda bir devrim yaratmış, "insanların kendilerini ve başkalarını algılama şekillerini kalıcı olarak değiştirmiştir."
"Sonsuz zevk alınan bir şey asla fazla uzun süremez."
Reklam
"Roma İmparatorluğu siyasi bir başyapıt değildir, başarısı basit, ama basit olduğu kadar etkili iki formüle bağlıdır: fethedilen ülkelerin statükosuna dokunmamak ve toprak sahibi sınıftarla yerel yöneticilerin otoritesini teyit etmek; milliyetçiliğin henüz tutku düzeyinde olmadığı dönemlerde bundan fazlasına gerek yoktu."
Caesar'ın MÖ 5'de fethettiği Galya, ve marjinal sayabileceğimiz başka bölgeler dışında (Britanya, Moritanya, Trakya, Kapadokya ve Dacia) , Roma İmparatorluğu'nun coğrafyası yaklaşık MÖ 150 ile İmparator Traianus'un Mezopotamya'daki kısa ömürlü fetihlerinden sonra haritalarda "Roma İmparatorluğu'nun sınırlarının en geniş olduğu dönem" şeklindeki geleneksel ifadenin kullanılabileceği MS 117 arasında fazla değişmemiştir.
Roma ve Yunan
Yunanlar derken Yunanistan'ın sakinleri değil de, daha geniş anlamda imparatorluğun daha zengin, daha gelişmiş, nüfusu daha yüksek ve ortak dili Yunanca olan doğu bölgelerinin halkları kastedilir.
(Pars Orientis [Doğu bölümü] Arcadius'a verilecektir) Yunanlar bir anlamda Romalılardan kendi imparatorluklarını alacaklardır; o zaman da nihayet Romalılardan kurtulunca, büyük, birleşik Roma İmparatorluğu'nun geriye kalan tek varisleri olarak Romaioi adını alacaklardır.
Reklam
Cumhuriyet döneminin sonlarında bile Romalılar için tüm mesleklerin eşit olmaması ve agricola, yani toprak sahibi olmanın gurur kaynağı olması (ücret karşılığında başkalarının topraklarını işleyenlerin yaptığı iş ise horgörülür) Cicero'nun De officiis [Görevler Üzerine] eserinin bir bölümünde çok güzel anlatılmıştır: "meslekler ve kazanç yöntemleri konusunda gelenekler bize hangilerinin asil, hangilerinin sefil olduğunu öğretirler. [...] Zihinlerinin değil, kollarının gücünü satan ırgatların kazancı sefil ve utanç vericidir; onların aldığı ücret, köleliğin karşılığıdır. Perakende satış yapmak üzere toptancılardan mal satın almak da utanç verici sayılır. [...] Ayrıca bütün zanaatkârlar da aşağılık bir mesleğe sahiptirler: bir atölyede özgürlüğün gölgesi bile olmaz. Zevklere hizmet ede meslekler daha da aşağıda yer alır: balık satıcıları, kasaplar, aşçılar, sosis üretenler, balıkçılar [...]. Ancak kazanç sağlayacak tüm meslekler arasında en asili en verimlisi ve hakiki bir insana ve özgür bir yurttaşa en çok yakışanı agri cultura'dır [tarım]"
Sayfa 249 - Alfa KitapKitabı okudu
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.