Hayatımızın en saklı yanlarını sinirlerimizi uyararak veya düşlerimizde baştan aşağı gizli bir şiddetle titreyerek çok, çok erken yaşlarda belirleyen şey katıksız rastlantılar değil midir?
Bilinçle kavradığımız ve yaptığımız şeylerin, bireysel gelişimimizle hiçbir ilkesi olmayan gizli kalmış duygusal izlenimlere kıyasla hayatımızın üzerindeki etkisi ne kadar az.