Boşuna bana babam söylemiyordu: biz, kardeş, seninle ne zevkine düşkün, ne aristokrat, ne tanrının şanslı kuluyuz, biz çilekeş bile değiliz, biz emekçiyiz, emekçiyiz ve yine de emekçiyiz. Hey emekçi, hadi giy iş önlüğünü, gidin kendi karanlık imalathanenizde tezgahınızın arkasına geçin! Güneş ise başkalarına parlayacak! Bizim renksiz hayatımızda da şeref ve saadet var!