Filmlerine bayıldığım bir isim: Derviş Zaim.
İlk romanı ile bugün vedalaştık. Ares Harikalar Diyarında'yı 94'te yazmış,Tabutta Rövaşata'dan iki yıl önce.Bu filmin doğum sancıları yer yer bu romanda yer alıyor gibi geldi bana. Filmi çok çok beğendiğimden büyük bir beklenti içinde okudum belki bu yüzdendir romana bayıldığımı söyleyemeyeceğim.
Varoluş sorunları Zaim'in filmlerinde olmazsa olmaz temalardan biri. Bu romanda da aslında büyük bir aldatmaca sunup çözmemizi bekliyor. Tipik modern zaman bunalımları ve kendini yazmaya adamış kayıp karakterler...
Sırada diğer romanı var, yakında tekrar görüşmek üzere Zaim. Herkese keyifli okumalar
"Modern insanın yalnızlığı ve kuklalığı: İnsanın tüm tarihi, yalnızlığını sarsmak için girişilmiş bir çabadır. Gelin görün ki tarih boyunca insanların birbirlerine bu denli yakın ve bu denli ilgisiz olduğu bir çağ daha yaşanmadı. Bu çağın insanı iplerle bir yerlere bağlı olduğunu, iplerin başka ellerde olduğunu bilmeyen, o nedenle de küçük oyunlara, gündelik yaşamın batağına saplanan kuklalara benziyor. Günlük yaşamın batağına saplanmış olmak; kısa süre için tarihin, toplumun, insanlığın belli bir durumunun kuklası olduğumuz gerçeğini perdeleyebiliyor."
Uydurmak bir haktır. Uydurmaktan utanmayın. Çünkü herhangi bir yüzeyselliğin ya da iktidarın el koyamadığı bir kaleyi gerektiğinde korumanın ilk yolu özgürce uydurmaktır.