Yılmaz Güney, "Yeşilçam sineması"ndaki "yakışıklılar hegemonyası"nı yıktı... Bu çirkin adam, sinemasal açıdan bir "devrimci"ydi. Çünkü artık, kırsal kesimdeki, sokaktaki adamların da bir "kahraman'l olacaktı... Artık, "çirkinler de sevecek'li. Ve böylece o ezilmiş, dışlanmış seyirci kesimi, komplekslerinden kurtulacaktı.