Bazı yazarlar profesyonelliğin rahatlığıyla ve belli bir alışkanlıkla yazar. Turgenyev ise noktası virgülüne kadar farkındalıkla, elinde cetvel santimetresine kadar ölçüp biçerek yazar. İster Rus edebiyatında, isterese dünya edebiyatında olsun, Tugenyev benim nazarımda zirvenin yazarıdır. Her eserini okuduğumda, edebi ve sanatsal ölçülerin hakkını teslim etmek gibi hassasiyeti olduğunu hissederim.
"Asilzade Yuvası"ını sathi okudum. Rus soyluları ve onların kaybolan asaleti, özüne, inançlarına yabancılaşan yaşam tarzı, tembelliğin getirisi geride kalmışlık... Bu labirent içinde asaletini, özünü, inancını ve çalışkanlığını koruyarak çıkış arayan ve bu çizgide yaşamını sürdüren Liza'yı görüyoruz. Tolstoy'un beğenip takdir ettiği Liza'yı biz de beğendik ama "yaratıcısının" (yazarın) onun elinden tutuşunu, yardımını pek göremedim.
İnsanı tanımak için Dostoyevski'yi,
İnsanlığı tanımak için Tolstoy'u,
Rusya + Rus insanı bütününü anlamak içinse, bir o kadar, Turgenyev'i okumak 'məqsədəuyğundur'.