Acı etten ya da taştan yapılmış haliyle öylece vardır; oysa biz, acıyı hafifletmek için acıyı başka bir şeyin ifadesi gibi düşünmeli, onu bir sembol haline getirerek içinde bulunduğu gerçeklikten çıkarmalıyız.
Örneğin, bazen insanlar açıklanamaz bir üzüntü içinde olduklarını hissedebilirler; bu melankoli değildir; patolojik yas değildir; anlaşılması zor bir haldir.
Acı, bedenle ruh, ben ile öteki ve özellikle psişik dünyanın düzenli işleyişiyle düzensizliği arasındaki belirsiz sınırda, ama her zaman bir sınır düzeyinde ortaya çıkar.