"Ayın ışığında gövdesini sürükleyen bu örümcek ve kapının önünde durmuş sonsuzluk hakkında fısıldaşan sen ve ben geçmişte bir zaman diliminde rastlaşmış olamaz mıyız? Ve bu uzun bu titrek yolda yinelenmeyecek miyiz yeniden olagelmeyecek miyiz sonsuzca? Böyle söyledim ve olabildiğince kısık bir sesle, çünkü düşüncelerim ve onun ardındakiler korkuttu beni daima.. "
Bu siteyi ben kurmuş olsaydım eğer girişine Ayn Rand'çılar ve işkembe severler giremez yazardım
Nazlıgül
@nazligull
·
Devletin refah sistemlerinin yaptığı gibi sürekli bir destek sağlamak gibi bir ahlaki yükümlülüğümüz yoktur. Bu sadece bağımlılığı teşvik eder ve diğerlerinin sürekli fedakarlık yapmasını gerektirir.
Ama eylem gelir mi ki düşüncelerden,
Tinsel ve olgun, ışının bulutlardan geldiği gibi?
Sessiz sedasız yazıdan da çıkar mı ürün?
Dağ lalesinin karanlık yaprağından çıktığı gibi?