Ben bu kitabı okumamış olmayı isterdim. Gene de bir şekilde okumuş olduğum için yazarı iki başlık altında eleştirmek istiyorum.
Öncelikle romanda zaman ve mekan geçişleri net değildi. Bence kurguda ve geçişlerde uyumsuzluklar vardı.
Ama beni esas rahatsız eden şey romanda işlenen konuya olan yaklaşımdı. Hiç tavsiye etmem ama belki okumak isteyen olur diye konudan kabaca bahsedeceğim. Genç bir kadınla evli bir adamın aşk hikayesi. Hikayenin başından beri bu ilişki, diğer karakterler tarafından eleştirilip duruldu. Sevgili olan kadın (ki romanda metres diye bahsediliyordu ve bu kelimeden nefret ettim) evli bir adama aşık olduğu için suçlu, adamın karısı çok fazla “anne” olup kocasını ihmal ettiği için suçlu. Tabii buradaki ihmal cinsel hayatla ilgili. Ama adam, ah zavallı adam…o masum, o mağdur, o herkesi memnun etmeye çalışan bir centilmen, o bir melek :). Hani neredeyse karısını aldatmak zorunda bırakıldığı için herkese kızgın :)
Romanda bile olsa kadını ve aşkı bu kadar basitleştiren bir yaklaşıma karşıyım. Yazar belki toplumsal bakış açısını yansıtıp, kendince “evdeki kazanır, boşuna uğraşmayın” demek istemiş ama son derece objektiflikten uzak, cinsiyetçi bir dil kullanmış.
Oysa ki Yıldız ablamız hiç bu kadar kasmadan “ama evlisin” diyerek olayı özetlemişti. Bir Yıldız kolay yetişmiyor :)
Edebi olarak beğenmedim, konuyu anlatma üslubu olarak ise çirkin buldum.
