Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Aşk Humması

Irving Stone

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
- "Fakat sevmek okadar kolay ki, Margot..." - "Sen öyle mi zannediyorsun?" - "Evet, yalnız sevilmek zordur..."
Sayfa 232Kitabı okudu
Aşksız ne kadar ölüme yaklaşmış olduğunu anlamamıştı.
Sayfa 133Kitabı okudu
Reklam
Hastayım, yalnızım, seni yanımda Sanıp ta bahtiyar ölmek isterim, Mahmur-u hülyayım, cam-ı lebinden Kanıp da bahtiyar ölmek isterim. Bir olmaz emelin düştüm peşine, Vuruldum hüsnünün şen güneşine. Kara gözlerinin aşk ateşine Yanıp da bahtiyar ölmek isterim. Talihin kahrı var her hevesinde Boğulmuş Figanlar titrer sesimde, O nazlı ismini son nefesimde Anıp da bahtiyar ölmek isterim.
...Binlerce tehlikenin arasında çalışırlar, aldıkları ücret ise ruhlarını vücutlarında tutmaya kâfi gelmez..
Karşısindaki bu birbirine sevgi ve muhabbetle bağlı aile ona bütün bu üzüntülü aylar zarfında hep aşka hasret yaşadığını hatırlatıvermişti. Bu hasret, kolay kolay geçmesine imkan olmayan bir açlıktı...
Her şeyini topladı ve bitkin bir halde kendini divanın üzerine attı. Aradan ne kadar zaman geçtiğini bilmiyordu. Bir ara gene yerinden kalktı, birkaç boyayı birbirine karıştırıp yeniden çalışmaya başladı. Tam Brüksel'deyken Pietersen'in dediği gibiydi: Vincent, modellerine çok yakın durup çalışıyordu, bu yüzden de eserlerinde perspektif diye bir şey yoktu. Tabloyu yeni baştan ve kirli patates renginde yaptı. İşte kirli masa örtüsü, isli duvar, tavandan sarkan lamba, babasına patates veren Stien, fincanlara kahve boşaltan annesi ve fincanından bir yudum çekmekte olan erkek kardeşi... hepsi oradaydılar. Güneş yükseldi ve odaya hafif bir aydınlık sızdı. Vincent, yerinden kalkmıştı. Son derece sakin görünüyordu. On iki günlük heyecan birden yok oluvermişti. Eserine baktı. Mis gibi patates kokuyordu... Gülümsedi. Nihayet arzusu yerine gelmişti. Brabant köylüsü ebediyen ölmeyecekti. Tabloyu yumurta akıyla yıkadı. Resim kutusunu ve tabloların bir kısmını eve götürüp, annesiyle vedalaştı. Atölyeye döndükten sonra son eserinin altına, "PATATES YİYENLER" kelimelerini yazdı ve onunla beraber en iyi birkaç tablosunu daha alıp Paris'e doğru yola çıktı.
Reklam
"Bilakis hepsi doğru... Işıkla renk hariç... Sen Borinage'da kalemi eline aldığın günden beri bir emprezyonisttin. Tablolarına bak... fırça darbelerini görmüyor musun? Manet'den evvel hiç kimse böyle resim yapmadı. Yaptığın çehrelere, ağaçlara, tarlalardaki köylülere bak... Bunlar senin emprezyonların (intibaların). İşte emprezyonist demek de budur. Kaidelere ve mecburiyetlere esir olmadan ve hiç kimseye benzemeden resim yapmak... Sen devrinin san'atkârısın, Vincent, ve beğensen de beğenmesen de emprezyonistsin."
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.