Aşk-ı Ateş Sözleri ve Alıntıları
Aşk-ı Ateş sözleri ve alıntılarını, Aşk-ı Ateş kitap alıntılarını, Aşk-ı Ateş en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Ezelde olan, diri, her şeyi bilir kadir ve kayyum olan Hakk'a and olsun, sen gittikten sonra tatlılıktan, bal mumu gibi mahrum oldum. Bütün gecem mum gibi ateşle eş ve baldan mahrum olarak mum gibi yanmadayım. Senin cemalinden ayrı düşünce, cismim viran ve canım da o viranede bir baykuş kesildi. Sen olmayınca sema bize haram oldu, Şeytan gibi hani, sevinç bizden kaçmada..."
Mevlâna'ya "Mecliste sedir (baş köşe) neresidir?" diye sordular. Mevlâna: Ulemanın sediri sofanın tam ortası, ariflerin sediri, evin köşesi, sofilerin sediri ise sofanın kenarı ve aşıkların mezhebince sedir, yârin sevgilinin yanıdır diye kalkarak Şems'in yanına gidip oturdu.
Bir gün Şeyh Rükneddin-i Secasi, Şems'e: "Senin Rum diyarına gitmen ve orada bir Hak aşığının gönlüne ateş salman gerekir."
Mevlana'nın ruh haleti o ana kadar sakin bir okyanus gibi idi. O okyanusta yüzlerce gemi, binlerce sandal vel tekne seyrederken, günün birinde kopan bir kasırga bu durgun okyanusu kabarth, coşturdu, taşırdı ve çıldırttı. O okyanusta seyreden gemiler, tekneler, sandallar, allak bullak oldular. Kimi kayalara çarparak parçalandı, kimi korkunç dalgalar içinde yok oldu, hiç biri neye uğradığını anlayamadı. Mevlana'nın ruhunda bu firtmayı bu kor- kunç kasırgayı koparan kimdi? Evel, bu zat Mevlâna Şam'da iken bir gün çarşida karşılaştığı esrarengiz zat Tebriz li Şemseddin idi.
Şems, Mevlâna'nın hücresinin kapısının önüne oturmuş ve Mevlâna'yı soran, görüşmek istediğini söyleyen bu gibi kimselere, "Ne getirdin? Onu görmek için şükrane olarak ne vereceksin?" diyordu. Bir gün bunlardan birisi Şems'e hitaben, hiddetle, "Sen ne getirdin ki?" deyince, Şems, "Ben, başımı getirdim." cevabını vermişti.
"Biz Şam'ın başı dönmüş çılgın âşıkları bu sevdaya can vermiş ve gönül bağlamışız. O saadet güneşi Şems oradan doğup parladığından, her akşam ve sabah, Şam'ın seherlerine bayılmada, mest olmadayız. Hakk'ın güneşi olan Şems orada olursa, o zaman Şam'ın kulu kölesi olu- ruz, hem de nasıl bir kulu!"