Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.29
Aşk ve Gurur
Jane AustenAşk ve Gurur Yorumları ve İncelemeleri
Aşk ve Gurur yorumları ve incelemelerini, Aşk ve Gurur kitabı hakkındaki okur görüşlerini , Aşk ve Gurur puanlarını 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.Jane Austen
Jane Austen 18.yy sonlarında 19.yy başlarında yaşamış İngiliz kadın yazarıdır.Gurur ve Önyargı 20 yaşında yazdığı ikinci romanıdır.Kadının toplumdaki statüsü ev işleri ve erkeğine eş olarak değerlendirildiği bu dönemde babasının desteğiyle romanlarını kendi ismiyle yayımlamıştır.Bu durum 18 .yy da Fransız Devriminin özgürlük kavramının verdiği
Jane Austen benim için ilk defa tanışılacak yazarlardan biriydi. Önyargılı yaklaşmadım. Gurur yapmadım. Teori patlaması yaşayan dersler arasında böylesine “genç hanımlar için yazılmış bir kitap” okumak bana iyi gelecekti. Geldi de.
İngiliz romancı Jane Austen'ın (1771-1817), hayatı anlatılırken nereye bakarsam bakayım sade ve gözlerden uzak bir yaşamdan bahsedilmiş. Acaba gerçekten öyle miydi? Bunu bilme şansımız artık olmasa da bu kadının aklında olup bitenlerin pek sade, yalın olduğunu söylemek zor. Böylesine iyi bir gözlemcinin eminim ki o renkli hayat sahibi kadınlardan bin kat daha keyifli ve maceralı bir iç dünyası olmuştur. Gurur ve Önyargı, Austen'ın ikinci romanı. Benim aklıma Anna Karenina ile Gurur ve Önyargı hep aynı anda düşerler, neden bilmem. Fakat şundan eminim ki, bu iki romanı okumadan, romanın ne demek olduğunu bilmek biraz zor, hatta epey zordur. Jane Austen aslında kendi yaşadığı çevreden yola çıkarak gördüklerini anlatıyor. Başarısının sırlarından biri de bu sanırım.
Ben bu kitabın Elizabeth'ini sevdim. Çünkü ben espri yeteneğine sahip kadınları ve erkekleri seviyorum. Mizah duygusuna sahip olmak, gülebilmek, güldürebilmek hep akıl işi. Ve bunu Elizabeth gibi yapabilenlere bayılıyorum. Mr.Darcy ile olan ilişkisi bundan güzel belki de. Sıradan bir kadın değl. Şimdi söylecek diye tahmin ettiğiniz cümlelerin hiçbiri ağzından çıkmıyor. Sizi şaşırtıyor. Bence Jane Austen'ın da kişiliği aşağı yukarı Elizabeth'e benziyordu. Kim bilir belki onun da kendine ait bir Mr.Darcy'si vardı. Kim bilir...
"Meğer ne korkunç davranmışım!" diye inledi gözyaşlarının arasında. " Hemde muhakeme kabiliyetiyle iftihar eden ben! Yetenekleriyle övünen, ablasının cömert içtenliğini hor gören, insanlara güvenmeyerek kendi gururunu yücelten ben! Ah, nasıl da küçük düşürücü bir keşif bu! Hemde nasıl! Âşık olsam gözlerim ancak bu kadar kör olabilirdi. Ama benimkisi aşk değil, kibirdi. Birinin beni tercih etmesi hoşuma gitmiş, ötekinin elinin tersiyle itmesine alınmıştım. Tanıştığımız andan itibaren önyargılarımdan başka bir şeye aldırış etmedim. Meğer hiçbir şeyden haberim yokmuş benim! "
Kibir, gurur, önyargı..
İnsanı hem yüceltecek aynı zamanda yerin dibine kadar sokacak duygular bunlar.. Bu kitaptada fazlasıyla bulunan duygular..
İnsan kendisini, karakterini oluşturan duygularını etrafına sergilerken o kadar ihtiyatlı ve dikkatli davranmalıymış ki ne onu görgüsüz sansızlar ne de kendini beğenmiş görsünler..
Aşk ve Gurur..
Bi okur, yorumunda pembe dizi tarzı diye bahsetmişti. Katılıyorum kendisine.
Olay akışı başlarda yavaş ilerlesede okurken sizi hemen sarıp sarmalayacak türden. Karakterlerin kendilerine çıkardıkları dersler o kadar yerinde ki, sanırım bunu okumadan anlayamazsınız.
Ama şöyle de bi eleştiriyi yapmadan da edemeyeceğim.
Yazıldığı dönemden ötürü sanırım, kızları sadece maddi evlilik aracı olarak görmek pekte kabul edilesi bü yaklaşım değil..
Velhasıl kelam..
Okuyun, okutun ve sizinde varsa gurur, önyargı, bencillik, beğenmişlik vs. gibi düşüncelerinizi bi baştan geçirin..
Önyargının vücut bulmuş hâli Elizabeth Bennet, gururun vücut bulmuş hâli Fitzwilliam Darcy... Engellerin arasında filiz vermeye çalışan gözle görülmese de buram buram hissedilen bir aşk...
Bunların yanısıra dingin ve bir o kadar naif yetişen bir başka aşk : Jane Bennet ve Charles Bingley ikilisi...
Aslına bakarsanız sıradan aşk hikayesinin ötesinde bir kusurları kabulleniş daha doğrusu bir hoş görüş... Engellerin arasında dedim ya esasında zihinlerin içindeki engellerin arasında.
1813'te yayımlanan bu kitap 206 sene sonra dahi kendinden bahsettirip, kurgusunun ve karakterlerinin okuyucu üzerindeki etkisi göz önüne alındığında devrim niteliğinde bir eser olduğu anlaşılmaktadır. Zira Elizabeth'in Darcy'e sessizliğinin sebebini sorduğunda Darcy'nin "ancak daha az hisseden konuşabilirdi" cevabından sonra sessizliğine katılmamak ona hak vermemek çok da mümkün olmuyor..
Filmi de gayet başarılı fakat kitabın atmosferi bambaşka. Ki bu da yine Jane Austen'in duygu dolu kaleminden kaynaklanmakta...
Konusunu ve karakterlerini hiç bilmeden sırf önerildiği için aldım, okudum ve bir saat önce bitirdim. Anlatımı inanılmaz akıcıydı; sanki dizi izliyor gibi hep bir sonraki bölümünü büyük bir heyecanla bekledim. Okurken sürekli karakterler hakkında fikirler yürüttüm. Yani evet, çok sevdim. İnanılmaz keyif vericiydi okuması.
Karakterlerin her birinin birbirinden farklı ve gerçekçi oluşları beni çok etkiledi. Özellikle de beş kız kardeşin birbirinden bu kadar farklı olması çok yerindeydi. Anneleri Mrs. Bennet'in sahnelerinde kriz geçirdiğimi de söylemeliyim. Bu kadın insanı deli eder ama bazı sahnelerinde çokça güldüğümü de itiraf etmeliyim.
Okuyan ya da filmini izleyen birçok kişi vardır mutlaka, ama eğer okumadıysanız kesinlikle tavsiye ederim.
-SPOİLER-
Evet şimdi kısaca bir şeylerden bahsedeceğim. Elizabeth ve Mr. Darcy inanılmaz güzel ikili olmadılar mı ya? Özellikle Mr. Darcy'ye ve aşk itirafına baya bayıldım. O an tartışmaları da çok iyiydi. Kitabın sonlarına doğru ise konuşmalarını yüzümde bir tebessümle okudum. Ah Mr. Darcy, benim gururlu kekim. Tek bir şey daha olmasını isterdim, Elizabeth'in aşkını şiddetle itiraf etmesi. Yani enerjisi yüksek bir sahne olurdu, ama nasip. Filmini de ilk fırsatta izleyeceğim. Bu mükemmel ikiliyi görmek için sabırsızlanıyorum.
Listenizde daha iyi kitaplar varsa onu okuyun
Kitapta dönemin İngiltere’sinin (18. yy-19. yy) aile yapısını bana göre sıkıcı ve uzun bir şekilde anlatıyor.Bennet Ailesi ve onların 5 kızının evliliğe adım atma maceralarını bir kısır döngü içinde anlatıyor.Aslında çok kısır bir konusu var ve yarıda bırakmamak için oldukça direndim.Kitaptaki karakterleri şöyle özetleyelim:Hayattaki tek gayesi kızlarına zengin koca bulmak ve bu zenginlikten istifade etmek için yanıp tutuşan,soylu insanların arasına dahil olmak için kızlarıyla balo bola gezen cahil,çok konuşan,kaba,dar görüşlü bir kadın.Daha ergen yaşta zengin koca,pahalı kıyafetler hayali kuran Lydia(zengin ve soylu zannettiği bir adama kaçıyor) ve Kitty.Evlenmeye sıcak bakan ama koca avcısı olmayan,nispeten aklı başında ama son derece dobra,aşka inanan,olgun ama ön yargılı ve gururlu olmasının hatalarıyla yüzleşen baş karakter Elizabeht.Ona çok benzeyen ama daha nahif ablası Jane ve adeta günümüzün Z kuşağı diyebileceğimiz diğer kız kardeş Mary,kitap okumayı çok seviyor.Bay Bennet ise tam bir günümüz insanı.Karısının cahilliği ile sürekli dalga geçen,kızlarını da kendine benzettiği için Elizabeth dışında hiçbirini ciddiye almayan bu yüzden de kendisini evdekilerin lüks,zengin koca ve türlü oyunlarından soyutlamak için çalışma odadında kitap okuyarak vakit geçiren son derece nüktedan hatta bazen ailesini aşağılayacak derece sert eleştiren bir adam.Benim için kitabın az da olsa sürükleyici kısmı 190. Sayfada Bay Darcy’nin mektubu ile başlıyor diyebilirim.Öncesi gerçekten çok sıkıcıydı.
Aşk ve Gurur
Kıtap gayet güzel akış hoş sürükleyici ve okuyucuyu kendine bağlıyor kitapta yapılan betimlemeler olayı kendi kafanızda dağa iyi bir şekilde canlandırmanıza olanak sağlıyor karakterlerin piskolojik betimlemeleri gerçekleri aratmayacak bir şekilde yapılmış