Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Ordu ve Toplum Araştırmaları

Askerî Sosyoloji

Barış Ateş

Askerî Sosyoloji Gönderileri

Askerî Sosyoloji kitaplarını, Askerî Sosyoloji sözleri ve alıntılarını, Askerî Sosyoloji yazarlarını, Askerî Sosyoloji yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Askeri ritüel, törenler ve üniforma, sivil kültür ile askeri kültür arasındaki başka farktır. Tören, selamlama, tatbikat ve hatta günlük eğitim uygulamaları askere sivillerden farklı olduğunu hatırlatır. Aynı kurumda çalışan iki sivilin birbirlerine selam vermemesi gayet doğal bir durum iken askeri habitusta birbirlerini tanımayan askerlerin dahi birbirini selamlaması hukuki bir sorumluluktur.
Askeri kültürün milli kültürden farklılaşmasının bir diğer nedeniyse kışlalarda toplumdan izole yaşamdır. Gerek gizlilik gerekse günlük işlerin daha etkin yürütülmesi nedeniyle askerler sivillere kapalı alanlarda eğitim, tatbikat ve diğer faaliyetlerini yürütürler. Doğal olarak bu izolasyon farklı bir kültür yaratır.
Reklam
Son yıllarda temin edilen subay, astsubay, uzman erbaş ve sözleşmeli erbaş ve erler personel yapısını değiştirmiştir. Bu değişikliğin ordunun arzu ettiği şekilde olması ve ayrıca ülkenin kaynaklarıyla eşgüdüm içinde yine sosyal araştırmalara ihtiyaç vardır.
Askeri liderlerle ilgili incelenmesi gereken bir diğer konuysa liderlerin kariyer yönetimidir. Hangi göreve kim, nasıl seçilecek? Terfiler neye göre yapılacak? Nitelikli askerlerin sistemde daha uzun süre kalması nasıl sağlanacak? Etkili bir kariyer yönetimi uygulamayan ordularda bireyselcilik ön plana çıkar ve kişisel hedef ve çıkarlar kurumun hedef ve çıkarlarının önüne geçer.
Bu dönemde Edwart Luttwak tarafından ortaya atılan bir argüman ise kahramanlık sonrası savaş (post-heroic warfare) dönemine girildiğidir. Doğal olarak askeri liderlerin de benzer bir davranış kalıbı geliştireceği ve giderek daha fazla oranda sivil lidere benzeyeceği öne sürülebilir. Nihayetinde kahramanlık sonrası savaşlarda düşmanla doğrudan karşılaşmak yerine insansız silah sistemleriyle bilgisayar oyunları benzeri bir savaş yürütülmektedir. Yani askerliğin ölüm kalım niteliği zayıflamıştır.
Askeri liderlik aynı zamanda dolaylı olarak askeri doktrinin bir parçası olmuş ve literatürde kendisine yer bulmuştur. Bunlardan en önemlisi veya yazında kendisine fazlasıyla yer bulmuş olanı "görev tipi komuta" (Mission command, Auftragstaktik) olarak adlandırılır. Türkçe askeri yazımında "münferit emir" olarak karşılık bulur. Komutan ile astları arasında sağlam bir ilişki olduğu varsayımına dayanır. Kısaca her seviyedeki askeri liderin belirli kurallar ve öncelikler doğrultusunda bağımsız karar alma ve uygulamasına imkan verir. Daha da önemlisi görevin nasıl yapılacağı tamamen uygulayıcı birliklere bakılır. Yani hem inisiyatif vardır hem de mikro-yönetime (micro management) izin verilmez. Dolayısıyla savaşın karmaşık ortamında zaman kaybı azaltılır ve ayrıca fırsatlardan faydalanmak mümkündür.
Reklam
Ayrıca askeri okulların gündelik siyasetten ve ideolojik çatışmalardan uzak tutulması da önemlidir. Çünkü önemli olan subay adayının hem sivil hem de askeri bakış açısını görebileceği bir ortamda eğitilmesidir.
Forster profesyonel bir ordunun dört temel özelliği olması gerektiğini belirtmektedir.: (1) Hükümet tarafından belirlenen ve toplum ile silahlı kuvvetler tarafından kabul edilen roller (2) bu rolün gereğini yerine getirebilecek uzmanlık (3) kurumsal olarak ordunun ve bireysel olarak askerlerin sorumluluklarının yönetimini sağlayacak açık kurallar (4) liyakate dayalı terfi sistemi. Yani burada hem yeterlilik, hem uzmanlık ve liyakat gibi kural ve prensipler olmalı hem de hükümet, toplum ve ordunun üzerinde hemfikir olduğu roller tanımlanmalıdır.
Zorunlu askerlik yerine öngörülen kamu hizmetleri günümüzde genellikle sağlık hizmetleri, yaşlı ve çocuk bakım evlerinde hizmet, altyapı işleri, eğitim ve ormancılık gibi alanları kapsamaktadır. Aslında bu hizmetin yaygınlaşması Batı toplumlarında dini temelli vicdani retçilerin isteklerinin devlet tarafından kabul edilmesiyle gerçekleşmiştir. 20. Yüzyılda yaygınlaşmış bir uygulama olmakla birlikte MS 295'te Roma ordusunda askerlik hizmeti yapmayı reddeden Numandialı Maximilian ilk vicdani retçilerden kabul edilir.
Zorunlu askerliğin olduğu ülkelerde bedelli askerlik, alternatif kamu hizmeti ve vicdani ret gibi hususlar toplumsal sorunlara dönüşebilmektedir. Türkiye için bu uygulamalardan en fazla tepki çekeni bedelli askerlik uygulamalarıydı. Yani belli bir ücret ödeme karşılığında askerlik hizmetinden muaf olma hakkı verilmekteydi. Türkiye'de ilk
94 öğeden 61 ile 70 arasındakiler gösteriliyor.