"Götür bizi bur'dan", dedi çocuklar
Götür bu yanık meşe kokusundan
Başımıza yıkılan bu taş evlerden
Bize yasaklı yaban gülü yaylalardan
"Götür" dedi orman, "Götür" dedi ırmak
Düştüm yola yorulanlar için
Düştüm yolda kalanlar için…
bir cisim hızla yaklaşıyor dünyanıza. geliyorlar ne güzel geliyorlar,
ne güzel. chibas mı jim hendrix mi morrison mu soysal olup
geliyorlar belki. öldürülmüş atlar olup geliyorlar. kaysı çiçeklerini
almışlar yanlarına. geliyorlar, ne güzel. güneş salıncağını ay salıncağını
ve lavanta kokusunu almış geliyorlar. dağların kanayan yerlerini.
annelerin en haklı ihanetlerini. çocuklar kadarkırlangıç olup
geliyorlar. korkusuzlar sanki. hiç umutsuz kalmamışlar sanki. aşk
bile yaşamışlar: aşkmış bu durmadan. geliyorlar, ne güzel.
öldürülmüşlerle geliyorlar. sovyetlerle..
Götür bizi bur'dan", dedi çocuklar
Götür bu yanık meşe kokusundan
Başımıza yıkılan bu taş evlerden
Bize yasaklı yaban gülü yaylalardan
"Götür" dedi orman, "Götür" dedi ırmak
Düştüm yola yorulanlar için
Düştüm yolda kalanlar için
Aradım düş dağının ardını yolda düşenler için
Aysız geceler geçtim, kurumuş ırmaklar geçtim
Kendimden geçtim de gittim
"Düş yolculuktur", dedim gittim
Kafdağı'nın ardında düş aradım
Titredi içim her bir mazlum için
"Aşk yolculuktur", dedim de gittim
Saqelenge, ah Saqeleng turnayım
Varmasam da düş dağı ardına
Yola düşenim, yolda düşenim
"Götür bizi bur'dan", dedi çocuklar
Götür bu yanık meşe kokusundan
Başımıza yıkılan bu taş evlerden
Bize yasaklı yaban gülü yaylalardan
"Götür" dedi orman, "Götür" dedi ırmak
Düştüm yola yorulanlar için
Düştüm yolda kalanlar için…