Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Aşktan da Üstün 50 Film

Kolektif

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
İnsanlık var olduğu sürece, aşk denilen olağanüstü duygunun hiçbir zaman nihayete ermeyeceğini bilmemizden hareketle emin olduğumuz tek bir şey var; sinema aşkımız da hiçbir zaman tükenmeyecek, ‘aşktan da üstün’ filmlerimiz de...
Kimileri şiirsel der bu film için, kimisi de epik... Kuşkusuz, ikisidir “Batıda Kan Var”.
Reklam
Hiçbir şeyin göründüğü gibi olmadığı, gölgelerin suretlerinden daha çok şey anlattığı bir tür noir.
Gelir bazen
Her şeyi görüp anladığımız an, her şeyi görüp anlamış olmanın bir halta yaramadığı, ‘nalet’ bir an!
Tekrar izlenecekler listesine alındı.
“Çin Mahallesi”nin finali David Lynch’e göre sinema tarihinin en kusursuz finali! Kaldı ki “Çin Mahallesi” müthiş finale kadar perdede tanıklık edebileceğiniz en sinemasal anlardan, sekanslardan birkaçını birden barındıran, büyüleyici bir deneyim. Malum, Polanski’nin ABD’de çektiği son film. Gönül rahatlığıyla diyebiliriz ki yönetmenin sanatının zirvesi bu film. Polanski’nin şanssızlığı en iyi filmini “Baba 2”yle (The Godfather: Part II) aynı yıl çekmiş olması ve filminin 11 adaylığa rağmen, sadece En İyi Orijinal Senaryo dalında Oscar’ı kucaklaması. Oysa John A. Alonzo’nun nefes kesen görüntü yönetiminden, Jerry Goldsmith’in hedefi 12’den vuran müziklerine, Richard Sylbert’in dönem filmi konusunda ders olarak okutulabilecek yapım tasarımına, hakkı Oscar’la bile ödenemeyecek sayısız ismin katkısı var “Çin Mahallesi”nde. Son olarak ve kısacık Jack Nicholson’ı Jack Nicholson yapan film olduğunu da eklemek gerek.
Jean-Pierre Melville “Kiralık Katil”de (Le Samouraï) şizofren bir kiralık katilin hikayesini anlattığını söyler. Oysa izleyiciler ve filmin hayranları Jef Costello’yu şizofrenisiyle değil ‘cool olmak’ tanımının belki de doğuşuna katkıda bulunan ve yalnızlığının verdiği melankoliyle büyüleyen bir karakter olarak içselleştirdiler.
Reklam
Nedir hayatınızı yaşamaya değer kılan? İşiniz gücünüz, kabiliyetleriniz, çoluğunuz çocuğunuz, aşkınız, toplumda edindiğiniz yer, malınız mülkünüz, sahip olduklarınız, politik duruşunuz, başkaları için işe yarar oluşunuz mu? Yoksa bunların hepsinin bileşimi mi hayatı değerli kılar sizin için? Belki sorumuzun son aşamasına “Evet” cevabını vermek kolay görünebilir, ama her şeyi bir arada yaşamanın olanaksızlığı duvarına çarpmak da kaçınılmaz olur bu durumda. Oysa ki hayatlarımızda ‘değersiz’ gibi görünen küçük ayrıntılarla yakalarız mutluluğu çoğunlukla. Tıpkı Akira Kurosawa başyapıtı “Yaşamak”taki (Ikiru) yoksul ama mutlu genç kadın karakteri Toyo’nun söylediği ve yaşadığı gibi...
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.