Aslında Yerin Kulağı Yok Yavşağın Ağzı Gevşek
Erdal DemirkıranAslında Yerin Kulağı Yok Yavşağın Ağzı Gevşek Gönderileri
Aslında Yerin Kulağı Yok Yavşağın Ağzı Gevşek kitaplarını, Aslında Yerin Kulağı Yok Yavşağın Ağzı Gevşek sözleri ve alıntılarını, Aslında Yerin Kulağı Yok Yavşağın Ağzı Gevşek yazarlarını, Aslında Yerin Kulağı Yok Yavşağın Ağzı Gevşek yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"...herkes kendince tertemizdi. Kendini kötü sayan yahut sanan hiç kimsenin olmaması herkesin 'iyi' anlayışının farklı manalara geldiğinin mutlak deliliydi. Bu hesapla 'İyilerin peşinden gidin!' veya 'Daima en iyileri takip edin!' tarzındaki öğütler de anlamını yitiriyordu zira 'görecelik' denilen o 'saçma sapan' var olduğu sürece hiç kimse hiçbir zaman 'iyi'den emin olamayacaktı."
Sayfa 123
Bazen yanlız kalmak sizi anlamayan bir kalabalıkta olmaktan daha anlamlıdır. Zira karşınıza geçen ve ısrarla sizi anlamayan bir kamyon insanın, kamyon kadar değerli olamadığı zamanlar vardır ve bundan daha incitici bir şey yoktur.
"...herkes kendince tertemizdi. Kendini kötü sayan yahut sanan hiç kimsenin olmaması herkesin 'iyi' anlayışının farklı manalara geldiğinin mutlak deliliydi.
Bu hesapla 'İyilerin peşinden gidin!' veya 'Daima en iyileri takip edin!' tarzındaki öğütler de anlamını yitiriyordu zira 'görecelik' denilen o 'saçma sapan' var olduğu sürece hiç kimse hiçbir zaman 'iyi'den emin olamayacaktı"
Sayfa 123
"...alelade bir naylon poşetin içine kaşıkçı elmasını koysanız kimse dönüp bakmaz ya da bahse konu poşetin içinde bir servetin yattığına inanmaz! Öyleyse avucunuzda bir mücevher varsa elinizi fazla sıkmayın vesselam!"
Sayfa 80
"...zamanın uzunluğunu belirleyen şey bizim zamanımızın uzunluğudur. Evet, zamanımız sonsuz olsaydı 'zaman' kavramı bizim için anlamsız olacaktı."
Sayfa 68
"Bazen yalnız kalmak sizi anlamayan bir kalabalıkta olmaktan daha anlamlıdır."
Sayfa 67
"Gündüz vakitlerinde uyuyor, gece yarısı yollara düşüyordu çünkü gündüz çok soru soran oluyordu; gece ise herkes uykuda olduğundan o, yalnızlığın tadını çıkarıyordu."
Sayfa 67
"Kişi, bir keşfi yahut buluşu başkalarıyla paylaşmak için yapar, aksi halde çok da bir anlamı yoktur bunun."
Sayfa 54
"Sırlarımız bizi de rahatsız eder ve birine anlatmadan da kurtulamayız bu rahatsızlıktan ama anlatınca daha büyük bir sıkıntı kaplar benliğimizi."
Sayfa 41
"Düşündüm, kendi sırrını tutamayanlardan, benimkileri tutmasını beklememin ahmaklık olacağına karar verdim. Artık kimseye sırrımı açmayacaktım..."
Sayfa 38
"Aslında dünyaya ayağı değenlerin asla engel olamadığı şu sosyalleşme olgusuna yükledikleri anlam böylesine derin olmasaydı belki de kimse acı çekmeyecekti."
Sayfa 37
"Kimse masum değil ve bunu itiraf edeni de kolay kolay bulamazsınız. Ben söylüyorum işte: Asla masum değilim! Hırsızlık da yaptım, adam da kayırdım, rüşvet de aldım hatta birinin sırrını götürdüm ötekine de verdim. Sonra da dönüp,
-Affet, şeytana uydum işte.
cümlesiyle kendimi aklamaya bile çalıştım. Herkes gibi ben de pişman oldum ama hep iş işten geçtikten sonra..."
Sayfa 32
"Şimdi sana hayatın en önemli gerçeğini açıklayacağım: En sevdiklerin de dâhil olmak üzere mesafeni hep koru. Unutma ki bugün 'Her şeyimsin.' dediklerin, yarın 'hiçbir şeyin' olabilir. Kimseye tam olarak teslim olma, bir sınırın olsun mutlaka! Ve evlat, bir sırrın varsa kimseyle paylaşma!"
Sayfa 30
"Tüm zamanların en büyük buluşunu yapmak da anlamsızdı, ölen çocuğu kurtarmak veya açları doyurmak da öyle çünkü her şeyin ucu ölüme dayanıyordu, ne yapsan manasız kalıyordu."
Sayfa 22
"...kimse duygulanmaya fırsat bulamıyordu. Zamanları yoktu; şiddetli ve zor çevre şartlarına karşı direnmeleri gerekiyordu, bir de büyümeleri..."
Sayfa 19