Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Atatürk ve Aydınlanma Türk Devrimi'nin Düşünsel Temelleri

Kemal Arı

Atatürk ve Aydınlanma Türk Devrimi'nin Düşünsel Temelleri Sözleri ve Alıntıları

Atatürk ve Aydınlanma Türk Devrimi'nin Düşünsel Temelleri sözleri ve alıntılarını, Atatürk ve Aydınlanma Türk Devrimi'nin Düşünsel Temelleri kitap alıntılarını, Atatürk ve Aydınlanma Türk Devrimi'nin Düşünsel Temelleri en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Kitap sınırsız bir hayattır, her kitapta kişilikler ortaya çıkar ve kitabı okuyan, geçmişin en keskin zekalarıyla sonsuz bir diyaloga girer.
Sayfa 290 - Sentez YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Dünyada hala, hak yerine gücün geçerli olduğu, güçlü olanın ayakta kaldığı, zayıf olanın da yutulup gittiği bir düzen egemendi.
Sayfa 41 - Sentez YayınlarıKitabı okudu
Her şey "iyi" içindir; matematik yalnızca erdemlerin yerlerini belirleyecek bir ayraçtır. Doğruyu aramada, diyalektik kullanılmalıdır.
Sayfa 64 - Sentez YayınlarıKitabı okudu
Atatürk 1924 yılında Samsun'a gelmiş ve orada öğretmenlerin, öğrencilerin, kentin ileri gelenlerinin önünde yaptığı konuşmada; yaşamda en gerçek yol göstericinin bilim ve fen olduğunu, bilim dışında yol gösterici aramanın gaflet, aymazlık ve cehalet olduğunu söylemişti.
Sayfa 259 - Sentez YayınlarıKitabı okudu
Felsefe niçin vardı? İnsanın mutluluğu ve yaşamını en yetkin biçimde sağlayacak kolaylıkların oluşturması için... Yetkin bir yaşam, erdemli olunarak sağlanabilirdi. Erdemin temeli ise bilgiydi. Özü idealardı; bu evren yasalarına göre geçerliydi, bunun güvencesi, yaşamsal sığınağı ise devletti.
Sayfa 60 - Sentez YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Özgürlük kavramı bireyin en temel haklarının başında gelmektedir. Özgürlüğün olmadığı bir toplumda ölüm ve çöküntü vardır. Her ilerlemenin ve kurtuluşun anası özgürlüktür. Özgürlük en genel anlamıyla bireyin düşündüğünü ve dilediğini kesin olarak yapabilmesidir. Ne var ki bu anlamda özgürlük hiçbir zaman gerçekleşemez, çünkü insan doğanın eseridir ve doğanın kendisi bile kesin anlamda özgür değildir. Bu nedenle özgürlüğün sınırı, başkasının özgürlüğünün başladığı yerde biter.
Sayfa 258 - Sentez YayınlarıKitabı okudu
Sokrates öldü mü?
Sokrates evet, bedeniyle öldü. Ama düşünceleriyle, hayır! Onu yargılayan ve yargılarken, kendi güçlerine bakıp gem almaz ihtirasla övünçlerini beden diline yansıtanları bugün kim anımsıyor? O yargıçların, onu suçlayanların, tutup bileğinden sürükleyenlerin, ihbar ederek çok iyi iş yaptığını düşünen ve muhbirliklerinin verdiği hazla isterik kahkahalar atanların adları ne? Hiçkimse bu kimlikler ve kişilikler üzerine bir şey anımsamıyor; ama Sokrates'in önünde bugün insanlık saygıyla eğiliyor... O düşünceleriyle bugün bile insanlığın ortak belleğinde ve vicdanında yerini koruyor. Öğretisi ve insanlığa bıraktığı onur dipdiri ayaktadır ve canlıdır.
Sayfa 58 - Sentez YayınlarıKitabı okudu
O tarihlerde, dünyanın sayılı demokrasilerinden birisi olan Finlandiya'da eğitim ve kültür savaşıyla yoksul bir ülkenin nasıl kalkındığını anlatan ünlü bir kitap Türkiye’de öğretmenler arasında elden ele dolaşıyordu. Bu kitabın adı "Beyaz Zambaklar Ülkesinde"ydi. Grigoriy Petrov adlı bir yazar tarafından kaleme alınmıştı. Atatürk kitabı okuduğunda bu destansı öyküye hayran kaldı. Kitabın ülkedeki okulların, özellikle de askeri okulların müfredatına alınması emrini verdi. O, ülkedeki yaşamın yenilenmesi için mutlaka bu kitabın okunması gerektiğine inanıyordu. Kitap basıldıktan sonra ülkede en çok okunan kitap oldu. Yapıt, tüm yoksulluğa, olanaksızlıklara ve koşulların azlığına karşın bir avuç aydının önderliğinde, askerlerden din adamlarına, profesörlerden öğretmenlere pek çok meslekten insanın omuz omuza vererek Finlandiya'yı geri kalmışlıktan kurtarma öyküsünü anlatıyordu. Kitap, Finlandiya'da demokrasinin nasıl kurulduğunu da öyküleştirmekteydi. Atatürk, bu kitabın öğretmen olarak yetişip ataması yapılan bütün gençlere armağan olarak gönderilmesini istedi. Dönemin bakanlarından Mustafa Necati, öğretmen olanlara bir mektup yazıyor, mektuba bu kitabı da iliştirerek onlara armağan olarak veriyordu. Düşünülen şuydu: demokrasi gibi ileri olan ne varsa bu öğretmenlerin ellerinde yeşerecekti.
Sayfa 338 - Sentez YayınlarıKitabı okudu
"Okumak, kurtulma ve özgür olma gücü kazandırır." ~Payot
Sayfa 273 - Sentez YayınlarıKitabı okudu
Reklam
"Ben size hiçbir katı nas bırakmıyorum. İki şey emanet ediyorum; biri akıl, öteki de bilim." ~M. Kemal Atatürk
Sayfa 260 - Sentez YayınlarıKitabı okudu
Ne yazık ki İmam-ı Gazali ve onun zihniyetinden gelen ardıllarının dine, din karşısında akla ve doğa bilimlerine bakış biçimi sonraki yüzyıllarda değişmeden, hatta artarak sürmüştür. Geçen yüzyıllar boyunca pozitif bilimlerle uğraşmak, İslam dünyasında günah ve Tanrı'nın işine karışmak, böylelikle de dinden çıkmak olarak yorumlanmıştır. Tek tek kimi filizler yeşerse ve belli bir coğrafyada bir süreliğine tutunsa bile, yaygın genel iklim, bu canlılığı bir süre sonra boğup yok etmiş, yerine cehaleti ve geriliği yeşertecek karanlık tohumları serpmiştir. Bilimin yerini giderek büyü, batıl inançlar ve gaipten haber alma gibi akıl dışı davranışlar almıştır.
Sayfa 104 - Sentez YayınlarıKitabı okudu
"Bana bir dayanak noktası verin, dünyayı yerinden oynatayım." ~Archimedes~
Sayfa 70 - Sentez YayınlarıKitabı okudu
Atatürk şöyle diyordu: "Tarihin seyri içinde hiçbir prensip dogmatik bünyesini muhafaza edemez. Onun için Türk milleti yaşadığı çağın medeniyet seviyesinin icaplarını yerine getirmek mecburiyetindedir. İşte bu inkılapçılık prensibine bağlı oldukça Türk topluluğu medeniyet aleminde geri kalmama yolunu bulacaktır. Ancak bunda daima göz önünde bulundurulacak nokta, milli bütünlüğümüzü ve menfaatimizi en titiz bir itina ile muhafazadır."
Sayfa 253 - Sentez YayınlarıKitabı okudu
"Okumak bir insanı doldurur, insanlarla konuşmak hazırlar, yazmak ise olgunlaştırır." ~Bacon
Sayfa 292 - Sentez YayınlarıKitabı okudu
44 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.