Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Rabia

Rabia
@rabiahpg
Öğrenci
Hukuklu
İzmir
2001
116 okur puanı
Mayıs 2020 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitap
Rabia tekrar paylaştı.
291 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
65 günde okudu
Yazarın kaleminden birçok farklı konuda denemeler okuyoruz bu kitapta. Şimdiye kadar hiçbir kitapta - ders kitaplarım hariç :) - bu kadar çok altını çizdiğim, alıntı paylaştığım cümle olmamıştı. Düşüncelerimin birçoğunun ifade edilmiş halini ve dahası kendimi buldum diyebilirim. Bir dost meclisinde "Hadi bir kitaptan rastgele bir bölüm açıp okuyalım." dediğimde seçeceğim bir kitap olur. Yazarın diğer kitaplarını da okumayı düşünüyorum. Okumanızı tavsiye eder, okuyacaklara şimdiden iyi okumalar dilerim... Ek: An itibari ile bir dost meclisinde yapmak istediğim eylemin bir ismi olduğunu öğrendim: "tefeül". Tefeül, bir kitabı rastgele açıp uğurlu geleceğine inandığı bir kısmı okumak anlamına geliyormuş. Tefeülün hayra yorma, uğurlu sayma gibi anlamları da varmış. Dilimize Arapçadan girmiş. (ig: @mennansahin_ & @ etimoloji) Tabii arama motorlarından bu kelimeyi arattığımızda farklı anlamlar da karşımıza çıkıyor.
Merhamet
MerhametKemal Sayar · Kapı Yayınları · 20181,599 okunma
Reklam
Duygularınızın en hararetli olduğu anlarda yüzleşmeye yönelik davranışlarda bulunmaktan kaçının. Olaylara bakış açınız bulanık olacaktır. . . Unutmayın ki bu, bir sürecin başlangıcı, bir gecede derman bulacağınız bir tedavi yöntemi değil. Bu listeler araştırmalarınızın sadece başlangıç noktası. Yolunuzda, şaşkınlık uyandırabilecek fakat mutlaka ele almanız gereken karmaşık konular olacak. Suya dalmadan önce yüzeyin altında kaya parçaları var mı diye mutlaka kontrol etmeniz gerekiyor. Hayat boyu izlediğiniz duygu, düşünce ve davranış biçimlerini, ne kadar zarar verici olurlarsa olsunlar, bir gecede düzeltemezsiniz. Sadece bu duygu ve düşüncelere meydan okumaya başlayabilir ve gerçek kişiliğinizin ön plana çıkmasına izin verebilirsiniz. Gerçek kişiliğinizin ortaya çıkmasına izin verebilmeniz için de kim olduğunuzu bulmanız gerekiyor.
Sayfa 207 - İletişim YayınlarıKitabı okuyor
Carol büyük olasılıkla haklıydı: anne-babası değişmeyeceklerdi. Ama o değişecekti. Zarar veren tüm bağları koparmanın ilk aşaması, onları bu kadar güçlü yapanın ne olduğunu anlamaktır.
Sayfa 207 - İletişim YayınlarıKitabı okuyor

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Toksik anne-babaları affetmek tedavinin bir parçası. Fakat affetmenin, tedavinin sonunda, duygusal arınmanın sonucunda yapılması gerekiyor; en başta değil. Herkesin yaşadığı istismara karşı bir öfke hissetmesi gerekiyor. Arzu ettiği nitelikte bir anne-baba sevgisini görmemiş olmanın yasını tutması gerekiyor. Ona verilen zararı, yaşadıklarımın hayatındaki etkilerini hafifletmekten, görmezden gelmekten vazgeçmesi gerekiyor. Maalesef bazen "affet ve unut", "hiç olmamış gibi davran" anlamına gelebiliyor.
Sayfa 192 - İletişim YayınlarıKitabı okuyor
Toksik ailelerde aksine bireysel dışavurumlar bastırılmaya çalışılır. Aile içinde herkes toksik anne-babaların düşünce ve davranışlarına uyum göstermek, isteklerine itaat etmek zorundadır. Toksik anne-babalar, kişisel sınırların karıştığı, aile fertlerinin birbirine kaynadığı füzyon bir yapıyı destekler. Ailesine bağlı çocuklar yetiştirmeye çalışırken, bireyselliği boğarlar. Çocuk, kimin nerede başladığını ve bittiğini kavrayamaz, kendisini ancak ailesinin bir uzantısı olarak görebilir.
Sayfa 178 - İletişim YayınlarıKitabı okuyor
Reklam
Babasının gerçeklerini, doğrularını benimseyerek kendisine bildik bir hayat kurmuştu Eli. Ne de olsa "Hayatı çekmek zorundaydık, yaşamak değil." "Paranı sakın harcama" ve "kimseye güvenme" de ailenin söylenmemiş, gizli kurallarıydı.
Sayfa 177 - İletişim YayınlarıKitabı okuyor
Tam tersine, toksik bir anne-babanın çocukları hakkındaki görüş ve doğruları genelde bencilcedir. "Çocuklar ne olursa olsun anne-babalarına saygı duymak zorundadırlar," "Ya bu deveyi güdersin, ya bu diyardan gidersin," "Büyüklerin önünde çocukların sesi çıkmamalıdır," "Büyüklere karşı gelinmez," gibi doğrulara inanırlar. Bu doğrular toksik davranışların da temelini oluştururlar.
Sayfa 170 - İletişim YayınlarıKitabı okuyor
Fiziksel bir zorlamayla karşılaşmayan kurbanların çoğu duygusal şiddetin de fiziksel şiddet kadar yıkıcı bir etkisi olabileceğini anlayamıyorlar. Doğalarında sevme ve güven duyma olan çocuklar, ilgi isteyen, sorumsuz yetişkinlerin karşısında savunmasız birer av. Ve çocukların işte bu duygusallığı, cinsel saldırganların aslında tek ihtiyaç duyduğu karakter özelliği.
Sayfa 149 - İletişim YayınlarıKitabı okuyor
Dayaktan vazgeçemeyen ailelerde olduğu gibi cinsel istismarın yaşatıldığı evler de dışarıdan gayet normal görünür. Anne-babalar mahallelerinde sayılıp sevilen insanlar, hatta namuslarına çok önem veren dinî lider konumunda kişiler bile olabilirler. Kapalı kapılar ardında insanların ne kadar değiştiğine inanamazsınız.
Sayfa 147 - İletişim YayınlarıKitabı okuyor
Aşırı öfke, daha uç noktalarda, cinayet, tecavüz ve eşini dövme gibi ağır suçlara yol açabilir. Hapishanelerdeki mahkûmların birçoğu, küçükken dayak yemiş çocukların, yetişkin birer birey olduklarında öfkelerini doğru kanallar yoluyla serbest bırakmayı öğrenememiş halleridir.
Sayfa 140 - İletişim YayınlarıKitabı okuyor
Reklam
Kate bana, lise arkadaşlarının harika bir ailesi olduğunu düşündüklerini söylediğinde hiç şaşırmadım. İçinde istismarı barındıran ve besleyen ailelerin çoğu, dış dünyaya karşı normal bir portre çizerler. Aslında bu saygıdeğer aile duruşu gerçeklerin tam tersini yansıtır. İşte bu zıtlık, aile sırrının, aile efsanesinin kaynağını oluşturuyor.
Sayfa 138 - İletişim YayınlarıKitabı okuyor
Bir anne-baba bir yandan çocuğunu döverken bir yandan da ona sevgi sözü veriyorsa, aralarında koparılması çok zor ve çocuk gelişimine aykırı bir ebeveyn-çocuk ilişkisi gelişir. Bir çocuğun dünyası oldukça küçüktür, bakış açısı dardır. Ne kadar işkence yaparsa yapsın, bir anne-baba çocuk için hâlâ tek sevgi ve teselli kaynağını oluşturur. Dövülen bir çocuk hayatı boyunca ihtiyaç duyduğu anne-baba sevgisini arar.
Sayfa 136 - İletişim YayınlarıKitabı okuyor
Bu anne-babaların birçoğu kendileri yetişkin birer birey olduklarında bile hâlâ duygusal olarak çocuk kalmışlardır. Beraberlerinde birçok psikolojik yara ve karşılanmamış duygusal ihtiyaçlar getirirler. Çoğu zaman kendi çocuklarını anne-babalarının yerine koyup onlardan anne-babalık yapmalarını, zamanında karşılanmamış ihtiyaçlarını karşılamalarını beklerler. Çocuğunu döven anne-baba işte bu yüzden çoğu zaman ona karşı öfkelidir. Çünkü beklentileri karşılanmıyordur. Aslında kendi anne-babasına karşı duyduğu kin yüzünden bu kadar öfkelidir.
Sayfa 126 - İletişim YayınlarıKitabı okuyor
Avukat da değilim polis de ama yirmiyi aşkın senedir dayağın çektirdiği acıyı hastalarımda görüyorum. Bende de kendi kendime oluşturduğum bir fiziksel istismar tanımlaması var: İz bıraksa da bırakmasa da çocuğa ciddi fiziksel acı veren her türlü kötü muamele.
Sayfa 125 - İletişim YayınlarıKitabı okuyor
Sözel taciz bir yandan insanın kendisini yetenekleri olan, sevilmeye layık ve değerli bir varlık gibi görebilmesini engellediği gibi bir yandan da hayatı boyunca yaşayabileceği kötülüklerin, olumsuzlukların, başarısızlıkların ön habercisi oluyor.
Sayfa 121 - İletişim YayınlarıKitabı okuyor
944 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.