Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Atatürk ve Laiklik

Özer Ozankaya

Atatürk ve Laiklik Sözleri ve Alıntıları

Atatürk ve Laiklik sözleri ve alıntılarını, Atatürk ve Laiklik kitap alıntılarını, Atatürk ve Laiklik en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
En güçlü olmak deyiminden anladığım, yalnız silah gücü olduğunu sanmayınız. Tersine olarak bu bence güç toplamını oluşturan etkinliklerin sonucudur. Bence en çok güçlü olmak bilim bakımında, fen bakımından ve ahlak bakımından güçlü olmaktır; çünkü bu saydığım değerlerden yoksun olan bir ulusun bütün bireylerinin en son silahla donatıldığını tasarlasak bile, güçlü olduğunu kabul etmek doğru olmaz.
Mustafa Kemal'in 16 Kasım 1918 günü Mimber gazetesine verdiği demeç
Hiçbir güç ihtiyaçtan ve ruhtan doğan devrim hareketine karşı koyamaz.
Reklam
Ölüm korkunçtur ama bir anda geçer. Gelenek ise ölümsüzdür. Gelenek insanın her şeyine karışır, ona her yönden işkence eder. Gelenek tutsaklıktır.
Avrupalıyı taklit etmek ve ilerlemek iddiasında bulunduğumuz halde, Avrupa'da yürürlükte olan yasalara uygunluk, ödüllendirme ve cezalandırma hükümlerinin uygulanması, sanayiyi ilerletme ve ticareti geliştirme, hukuk üstünlüğü ve ulusal görgü kurallarına uygunluğun sağlanması gibi ilerleme sağlayan etkenlerin hiç bir taklit edilmeyip, tiyatro yapmak, baloya gitmek, karısını kıskanmamak, taharetsiz gezmek gibi şeylere uygulamaya çalışıyoruz.
Aydın sınıfı halkın düşünüş ve hedefi arasında doğal bir uyumluluk olmalıdır. Yani aydınlar sınıfının halka telkin edeceği ülküler, halkın ruh ve vicdanından alınmış olmalı. Oysa bizde böyle mi olmuştur? O aydınların telkinleri ulusumuzun ruhunun derinliklerinden alınmış ülküler midir? Kuşkusuz hayır: aydınların içinde çok iyi düşünenler vardır. Ama genellikle şu yanlışınız da vardır ki araştırma ve incelemelerimize dayanak olarak çoğunlukla, kendi ülkemizi, kendi tarihimizi, kendi geleneklerimizi, kendi özelliklerimizi ve gereksinimlerimizi almalıyız. Aydınlarımız belki bütün başka ulusları tanır, ama kendimizi bilmeyiz.
Atatürk'ün 1923 yılında Konya'da gençlerle yaptığı söyleşiden
Baskıcı hükümetlerin en kötü âdeti olarak İslam şeriatı adıyla İslam halkını aldatmak ve böylece kutsal din ile oynamak yüzünden ülkenin ne ölçüde zarar ve kötülüklere uğradığını açıklamaya gerek yoktur. Din işleri başkanının görevi dini baskıcılara alet etmek değil, tersine onu korumak gerekmez mi?
Manastırlı Hoca Kadri Efendi'nin Şerayih adlı kitabından
Reklam
Örneğin 1. Napoleon gibi açık sözlü siyaset adamları dinin yürürlükteki düzeni koruyup sürdürme işlevi olduğunu açıkça söylemişlerdir. Napoleon'un bu konudaki sözleri şöyledir: "Din olmazsa bir devlette düzen nasıl korunabilir? Servet eşitsizlikleri var olmadan toplum var olamaz; din olmadan da servet eşitsizlikleri olanaksızdır. Karnı tıka basa dolu bir adamın yanıbaşında bir başkası açlıktan ölmekte ise, beriki çıkıp ona 'ne yapalım, Tanrı'nın dileği böyle' demesi gerekir. Bu dünyada zenginler ve yoksullar olması gereklidir, ama öteki dünyada, o sonsuzluk aleminde başka türlü olacaktır."
22 öğeden 16 ile 22 arasındakiler gösteriliyor.