Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Tarih Boyunca Türk Kadınının Hak ve Görevleri

Atatürk ve Türk Kadın Haklarının Kazanılması

Afet İnan

Atatürk ve Türk Kadın Haklarının Kazanılması Sözleri ve Alıntıları

Atatürk ve Türk Kadın Haklarının Kazanılması sözleri ve alıntılarını, Atatürk ve Türk Kadın Haklarının Kazanılması kitap alıntılarını, Atatürk ve Türk Kadın Haklarının Kazanılması en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Göktürklerde
Evlen­me çağındaki genç kız, kılıçla döğüştüğü ve yendiği erkekle değil, yenil­diği ile evlenirdi. Bu adetle de görülüyor ki, kızlar silah kullanma talim­leri yaparlar, fakat eşlerini kendilerinden kuvvetli olanlar arasından se­çerlerdi.
Sayfa 28
Türk erkeğinin kutsal bir sev­gi ile bağlanıp koruduğu üç şey vardır : Kadını, Atı, Kılıcı.
Sayfa 29
Reklam
Ulusal savaşta Türk kadını boynunun borcundan ötesini de yapmıştır.
Sayfa 193
“Evlatlarım, öyle bir gün olur da bir daha toplanamazsak, içimizde ölenler olursa, Türk'ün istiklal bayrağıyle mezarı üzerine geliniz…”
Sayfa 119 - Halide Edip Hanım
Baylar, sevinelim, övünelim, çünkü Türküz, çünkü Atatürkümüz vardır. Ulus varolsun, Atatürk sağolsun!
Sayfa 185
“Kadınlar silâhsız ve zayıf, fakat kalbi gayet me­tindir… Bundan dönen Türk kadını değildir. Yaşasın milletimiz."
Sayfa 114 - Halide Edip Hanım
Reklam
Saime Ayoğlu'nun bir telgrafı: "Türk milletinin kadınlı erkekli, savaşlarda can vermeyi asla dü­şünmiyeceğini, eğer silâh ve cephanemizin bulunmadığına ümit bağlanıyorsa, düşmanları tırnaklarımızla boğacağımızı ve gerekirse toprağın üstünde şerefsiz yaşamaktansa, toprağın altında kahramanca yatmayı tercih edeceğimizi bildiririz."
Sayfa 131
22 Mayıs 1919 tarihli Samsun'dan İstanbul Hükumetine M. Kemal imzası ile giden uzun raporun bir cümlesi şudur: "Millet birlik olup (yek vücut) hakimiyet esasını ve Türk duygusunu hedef tutmuştur."
Sayfa 103
“Az söylemek çok iş görmek zamanı gelmiştir. Biz yalnız ağ­lıyoruz; ağlamakla kazanılacak, hıçkırıklarımızı işiticek kalp yok.”
Sayfa 118 - Münevver Saime Hanım
Atatürk
O, Suriye cephesinden 20 Eylül 1917'de Osmanlı hükûmetine gönderdiği raporlarda, adeta 1919'un acı günlerini görmüş gibidir. Diyor ki : "Harbin devamı Osmanlı İmparatorluğunun Anadolu dışındaki memleketleri kaybettirmek lüzumu hasıl olsa dahi, elimizde kalacak bölgelerdeki Türk ahalisini herhalde dayanamaz, çürük bir kitle halinde bulmamalıyız...”
Sayfa 104
48 öğeden 31 ile 40 arasındakiler gösteriliyor.