Kitap yazarın Atatürkçülüğün esasları üzerine makalelerinden oluşuyor. Genel olarak başarılı buldum. En beğendiğim makale Atatürk'te cumhuriyet fikrinin oluşmasının anlatıldığı makaleydi.
Bunun yanında bazı bölümlerde yazarın hiçbir tarihi ve sosyolojik gerçekle bağdaşmayan fikir ve tezlerini de görebiliyoruz. Örnek olarak halkçılığı açıklarken Türk tarihinde ne İslam öncesinde ne de sonrasında imtiyazlı herhangi bir grubun olmadığı (dini, idari ya da askeri) gibi akıllara ziyan bir iddia da bulunmasını verebilirim. Yazara göre din adamlarının yada yönetici sınıfın halktan hiçbir ayrıcalığı yokmuş, halk kuru soğana muhtaçken saraylarda zevkü sefa içinde yaşayanlar kimdi o zaman?
Beni çok şaşırtan bir başka kısım da laikliği açıklarken laiklik fikriyle taban tabana zıt diyanet işleri kurumunu savunması oldu. Hatta Türk modernleşmesinin ve laikliğin altını oyan, ve karşı devrimin bir mihenk taşı olan 82 anayasası ve onun getirdiği zorunlu din dersi uygulamasını hayırlı bir işmiş gibi anlattığını görünce karşı devrim tamamlanmış dedim. Yani bir Atatürkçü bile bunları normal görüyorsa vay halimize diyorum.