Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Mustafa Kemal'in Ağzından Vahidettin

Atatürk'ün Bana Anlattıkları

Falih Rıfkı Atay

Sayfa Sayısına Göre Atatürk'ün Bana Anlattıkları Sözleri ve Alıntıları

Sayfa Sayısına Göre Atatürk'ün Bana Anlattıkları sözleri ve alıntılarını, sayfa sayısına göre Atatürk'ün Bana Anlattıkları kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Mustafa Kemal Atatürk
İstanbul'da Perapalas otelinin bir dairesine yerleştim. Artık her şeyin mahvolduğuna kani bir adam gibi meyus(karamsar) düşünüyordum. Ancak mahvolan bu her şeyin tekrar kurtarılabileceğine kani bir adam gibi müteselli idim.
Atatürk: “Türk neferi kaçmaz, kaçmak nedir bilmez. Eğer Türk neferinin kaçtığını görmüşseniz, hemen kabul etmelidir ki, onun başında bulunan en büyük kumandan kaçmıştır. Eğer siz kaçtığınızın zilletini Türk neferlerine yüklemek istiyorsanız insafsızlık ediyorsunuz.”
Reklam
Mustafa Kemal Atatürk
Vahdettin'in yanına girdim. Ne nazik, ne takdirkâr bir padişah;henüz ayakta iken Alman generalleri karşısında kusa bir nutuk söyledi. Bu sefer gözleri açıktı: "Çok takdir ve emniyet ettiğim bir kumandan" diye ve bu sözleri ile beni tanıtıyordu. Oturduk, dedi ki; "Sizi Suriye'ye kumandan tayin ettim. Oradaki vaziyetler ehemmiyet kesbetmiş;oraya gitmeniz lazımdır. Sizden talebim şudur: O tarafları düşman eline geçirmeyeceksiniz!' İradesini tebliğ ettikten sonra Alman generallerine baktı:"Bu kumandan dediklerimi yapabilir." dedi. Zahir görünüşte ne büyük teveccühe mazhar olmuştum. Benim yerimde bir ahmak olsaydı, ne kadar sevinecekti. Ben ise bir entrikacı karşısında bulunduğumdan ne kadar müteessirdim.Fakat muhatabımın bu zenin üzerinde münakaşa etmeye değeri olmadığını artık kabul etmiştim. Sadece müsaade alıp evvelce terkettiğim salona geldim. Orada Enver Paşa'nın çok mütebessim çehresi karşıma çıktı. "Bravo, tebrik ederim, muvaffak oldunuz!" Dedim ve ciddi bir tavırla ilave ettim: " Azizim hiç olmazsa biraz esaslı tedbirler üzerinde konuşalım. Benim bildiğime ve anladığıma göre artık Suriye'de ordu, kuvvet, vaziyet isimden ibarettir. Beni oraya göndermekle güzel bir intikam alıyorsunuz;sonra görenek dışı bir şey yaptınız...Bizzat padişaha bana emir verdirdiniz!"
Sayfa 59 - Vahdettin, Enver Paşa, SuriyeKitabı okudu
Atatürk'ün alman generale verdiği tarihi cevap
Salonun bir köşesinde, demin işaret ettiğim Balkan muhaberesi kumandanları hararetli bir tartışma içindeydiler. Bir büyük kumandan diyordu ki: " Efendim, bu Türk neferlerinden hayır yoktur; bunlar hayvan sürüsüdür. Yalnız kalmayı bilirler. Allah muhafaza etsin, böyle hissiz bir sürüye kimseyi kumandan etmesin..." Kendi vaziyetimi unutarak onlarla alakadar oldum. Coşkun mükâlemenin en çok söyleyen kumandanına dedim ki: "Paşam, biz de askeriz, biz de orduya kumanda etmiş adamız. Türk neferi kaçmaz, kaçmak nedir bilmez...Eğer Türk neferinin kaçtığını görmüşseniz, derhal kabul etmelidir ki, onun başında bulunan en büyük kumandan kaçmıştır. Eğer siz kaçtığınız alçaklığını Türk neferlerine yüklemek istiyorsanız insafsızlık ediyorsunuz" Muhatabım olan general beni tanımıyordu. Yahut tanımamazlıktan geliyordu. Biran durdu, sağındaki solundaki arkadaşlarına sordu: "Kimdir?" Fısıltılar bu zatı tenvir etti. Ondan sonra sükût devam etti.
698 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.