Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Nutuk 1 - 1927

Atatürk'ün Bütün Eserleri Cilt: 19

Mustafa Kemal Atatürk

Atatürk'ün Bütün Eserleri Cilt: 19 Gönderileri

Atatürk'ün Bütün Eserleri Cilt: 19 kitaplarını, Atatürk'ün Bütün Eserleri Cilt: 19 sözleri ve alıntılarını, Atatürk'ün Bütün Eserleri Cilt: 19 yazarlarını, Atatürk'ün Bütün Eserleri Cilt: 19 yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Artık İstanbul, Anadolu'ya hakim değil, tabi olmak mecburiyetin­dedir.
Sayfa 44 - Pdf
Milletin bağımsızlığını yine milletin azim ve kararı kurtaracaktır.
Sayfa 42 - Pd
Reklam
Vatanın bütünlüğü, milletin bağımsızlığı tehlikededir.
Sayfa 42 - Pdf
ben, milletin vicdanında ve geleceğinde sezdiğim büyük gelişme kabiliyetini, bir milli sır gibi vicdanımda taşıyarak, peyderpey bütün toplumumuza tatbik ettirmek mecburiyetinde idim.
Sayfa 32
Türk ata yurduna ve Türk'ün bağımsızlığına teca­vüz edenler kimler olursa olsun, onlara bütün millet­çe silahlı olarak karşı koymak ve onlarla mücadele eylemek icap ediyordu. Bu mühim kararın bütün icaplarını ve zaruretlerini ilk gününde ortaya koymak ve ifade etmek, elbette isabetli olamazdı. Tatbikatı birtakım safhalara ayır­mak ve vakalardan ve hadiselerden istifade ederek milletin hissiyat ve fi­kirlerini hazırlamak ve kademe kademe yürüyerek hedefe ulaşmaya çalışmak lazım geliyordu.
Sayfa 31
Osmanlı hükümetine, Osmanlı padişahına ve Müslümanların halifesine is­yan etmek ve bütün milleti ve orduyu isyan ettirmek lazım geliyordu.
Sayfa 31
Reklam
Osmanlı hanedan ve saltanatının devam ettirilmesine çalışmak, el­bette, Türk milletine karşı en büyük fenalığı işlemekti.
Sayfa 31
bağımsızlığı için ölümü göze alan millet, insanlık haysiyet ve şerefinin icabı olan bütün fedakarlığı yapmakla teselli bulur ve bittabi esa­ret zincirini kendi eliyle boynuna geçiren miskin, haysiyetsiz bir millete nazaran dost ve düşman gözündeki mevkii farklı olur.
Sayfa 31
Halbuki Türk'ün haysiyet ve izzetinefis ve kabiliyeti çok yüksek ve büyüktür. Böyle bir millet esir yaşamaktansa mahvolsun evladır! Dolayısıyla, ya istiklal ya ölüm!
Sayfa 31
Esas, Türk milletinin haysiyetli ve şerefli bir millet olarak yaşamasıdır. Bu esas ancak tam bağımsızlığa sahip ol­makla temin olunabilir. Ne kadar zengin ve müreffeh olursa olsun, bağımsızlıktan mahrum bir millet, medeni insanlık karşısında uşak olmak mevkiinden yüksek bir muameleye layık olamaz.
Sayfa 30
Reklam
Efendiler, bu vaziyet karşısında bir tek karar vardı. O da milli haki­miyete dayalı, kayıtsız şartsız bağımsız yeni bir Türk devleti tesis etmek !
Sayfa 30
Hakikatte, içinde bulunduğumuz tarihte, Os­manlı devletinin temelleri çökmüş, ömrü tamam olmuştu. Osmanlı memle­ketleri tamamen parçalanmıştı. Ortada bir avuç Türk' ün barındığı bir ata yur­du kalmıştı. Son mesele, bunun da taksimini teminle uğraşılmaktan ibaretti. Osmanlı devleti, onun bağımsızlığı, padişah, halife, hükümet, bunlar hepsi anlamı kalmamış birtakım manasız sözlerden ibaretti.
Sayfa 30
Burada, pek mühim olan bir noktayı da kayıt ve izah etmeliyim. Millet ve ordu, Padişah ve Halife'nin hıyanetinden haberdar olmadığı gibi, o makama ve o makamda bulunana karşı asırların kökleştirdiği dini ve ananevi bağlarla bağ­lı ve sadık. Millet ve ordu kurtuluş çaresi düşünürken bu miras kalmış alışkan­lığın sevkiyle kendinden evvel yüce hilafet ve saltanat makamının kurtuluşu­nu ve dokunulmazlığını düşünüyor. Halife ve padişahsız kurtuluşun manasını anlamak kabiliyetinde değil... Bu inanca muhalif fikir ve görüş ortaya koya­cakların vay haline! Derhal dinsiz, vatansız, hain, reddolunmuş olur...
Sayfa 29
Düşman devletler Osmanlı devlet ve memleketine maddeten ve manen tecavüz halinde; imhaya ve parçalamaya karar vermiş­ler. Padişah ve halife olan zat, hayat ve rahatını kurtarabilecek çareden başka bir şey düşünmüyor. Hükümeti de aynı halde. Farkında olmadığı halde baş­sız kalmış olan millet karanlık ve belirsizlik içinde tecelliyatı beklemekte. Felaketin dehşet ve ağırlığını idrake başlayanlar, bulundukları muhit ve his­sedebildikleri tesirlere göre kurtuluş çaresi gördükleri tedbirlere başvurmak­ta... Ordu, ismi var cismi yok bir halde. Kumandanlar ve subaylar, Harbi Umumi'nin bunca mihnet ve meşakkatleriyle yorgun, vatanın parçalanmakta olduğunu görmekle içleri kan ağlamakta, gözleri önünde derinleşen karanlık felaket uçurumu kenarında kafaları çare, kurtuluş çaresi aramakla meşgul...
Sayfa 29
İstanbul'dan idare olunan Kürt Teali Cemiyeti vardı. Bu cemiyetin maksadı, yabancı himayesi altında bir Kürt hükümeti vü­cuda getirmekti.
Sayfa 26
23 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.