Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Kemalist Devrim 6

Atatürk'ün CHP Program ve Tüzükleri

Doğu Perinçek

En Eski Atatürk'ün CHP Program ve Tüzükleri Sözleri ve Alıntıları

En Eski Atatürk'ün CHP Program ve Tüzükleri sözleri ve alıntılarını, en eski Atatürk'ün CHP Program ve Tüzükleri kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Demek ki, Atatürk'ün programı Türkiye için herhangi bir seçe­nek değilmiş, tek seçenek imiş.
Sayfa 11 - Kaynak YayınlarıKitabı okudu
Kemalist Devrim'le şeyhlikten, ağalıktan, cemaat ve tarikatlardan kurtulma, özgürleşme sürecine girdik. Çağdaşlık adına neyimiz varsa, Kemalist Devrim'e borçluyuz.
Sayfa 11 - Kaynak YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Halkçılık İsimlendirmesinin kökü, 13 Eylül 1920'ye uzanmaktadır. Bir bakıma Parti'nin adı o tarihte konmuştur. Atatürk'ün önderlik ettiği Parti'nin üye ve yandaşları o zamandan beri "Halkçılar" ·diye anılıyorlar.
Sayfa 26 - Kaynak YayınlarıKitabı okudu
Halkçılık Programı'nı okuduğumuz zaman, o büyük gerçekle karşılaşırız: Türkiye bir devrimle kurulmuştur. Türkiye Cumhuriyeti'nin temelinde bir devrim vardır. Halkçılık Programı Madde 8 aynen şöyledir: "Türkiye Halk hükümeti, Büyük Millet Meclisi tarafından idare olunur ve Türkiye Büyük Millet Meclisi Hükümeti unvanını taşır." İmza, Mustafa Kemal. Şimdi bunlar bize doğal geliyor. "Türkiye" diyor... Oysa daha önce "Türkiye" yoktu, Osmanlı devleti vardı. İcra Vekilleri Heyeti'nin Meclis Başkanı Mustafa Kemal imzasıyla 13 Eylül 1920 tarihinde Meclis'e sunduğu Halkçılık Programı, Türkiye adını kullanan ilk anayasal belgedir.
Sayfa 26 - Kaynak YayınlarıKitabı okudu
Halkçılık Programı, 18 Eylül 1920 günü Meclis'te okunuyor ve 20 Ocak 1921 günü, yani Meclis'te okunmasından 4 ay sonra 1921 Anayasası oluyor. Padişahın üzerini çiziyor, Osmanlı devletinin üzerini çiziyor, yerine Türkiye diyor. Henüz Cumhuriyet demiyor, ama aslında Cumhuriyet 23 Nisan 1920 günü BMM'nin Ankara'da toplanmasıyla fiilen kurulmuştu. 29 Ekim 1923, bilindiği gibi Cumhuriyet'in ilanıdır; kurulması, daha önce 23 Nisan 1920 günü gerçekleşti.
Sayfa 27 - Kaynak YayınlarıKitabı okudu
Aslında Halkçılık Programı, milli hakimiyet ilkesini kabul ederek, iktidarı Meclis'e vererek, padişahı ve halifeyi fiilen kaldırmıştır. Atatürk'ün deyimiyle, o zaman Türkiye Halk Hükümeti kurulmuştur. Burada devrimin diyalektiği var: Osmanlıyı yıkacağım, ama Osmanlıyı gelmiş emperyalistler paylaşmış, padişahı esir almış. Bizim padişahımızı, İngiltere, Fransa ve İtalya esir alamaz. Onu yıkacak bir kuvvet varsa, Türkiye halkıdır. Burada kurtanlacak oları padişah değil, devlettir; devletin otoritesidir; devlet iktidarıdır aslında.
Sayfa 28 - Kaynak YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Sovyet Devrimi olmasaydı Türkiye Devrimi olmazdı. Ondan önce Çanakkale direnişi olmasaydı, Sovyet Devrimi olmazdı. Çanakkale'de biz direndik, Karadeniz'in kapısını tuttuk. Rus halkı, o sayede 1917 Şubat ve Ekim devrimlerini yaptı ve Sovyetler de bize borçlarını ödedi. Çarlığı yıktılar, Çarlığı yıktıkları için biz Anadolu'da bir fukara millet olarak o devrimi yapabildik.
Sayfa 30 - Kaynak YayınlarıKitabı okudu
Halkçılık Programı, özel karı reddeden, halkın ihtiyaçlarını esas alan bir ekonomi kurmayı amaçlıyor. Milli karakterde, kamu ağırlıklı bir ekonomi düşünüyor. Komisyon Sözcüsü İsmail Suphi, Halkçılık Programı'nı açıklarken, "Türk köylüsü ve Kürt köylüsü"nü savunuyor. Halkçılık Programı, ilk iş olarak orduyu kuvvetlendirmekten söz ediyor. 1920'de Meclis'in elinde doğru dürüst silah yok, ordu yok. Nasıl kurtulacaksın? Her devrimcinin denkleştirmesi gereken formülü Atatürk, Nutuk'ta ortaya koymuştur: Millet ve silahlı gücü olan ordu.
Sayfa 30 - Kaynak YayınlarıKitabı okudu
Mustafa Kemal, programı kütüphanede yazmıyor; ayağında çizmelerle yazıyor.
Sayfa 31 - Kaynak YayınlarıKitabı okudu
Böylece Müdafaai Hukuk Cemiyeti döneminden Halk Fırkası dönemine geçilmiştir. Cumhuriyet bir buçuk ay sonra ilan edilecektir (23 Nisan 1920'de eylemli olarak kurulmuştu). 1923 Nizamnamesi, Parti'nin tarihsel görevini tanımlamıştır: Nizamname, halk kavramına da açıklık getirmiştir: "Halk, herhangi bir sınıfla sınırlı değildir. Hiçbir imtiyaz iddiasında bulunmayan ve genel olarak kanun karşısında mutlak bir eşitliği kabul eden bütün fertler halktandır. Halkçılar, hiçbir ailenin, hiçbir sınıfın, hiçbir cemaatin, hiçbir ferdin imtiyazlarını kabul etmeyen ve kanunları koymaktaki mutlak hürriyet ve bağımsızlığı tanıyan fertlerdir" (Madde 2).
Sayfa 32 - Kaynak YayınlarıKitabı okudu
15 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.