Din olgusunun Milli Eğitim programlarına dahil edilmesi, kurdu kuzular sürüsü içine salmak gibi bir şeydir: Papazlar açık olarak yiyemeyeceği naneleri artık, Eski ve Yeni Ahit’in fabulalarını anlatarak, Kur’an ve hadislerin fiksiyonlarını öğrencilere Marc Chagall’i, İlahi Komedya’yı, Sixtine Şapeli’ni veya Ziryab’ın müziğini daha kolayca anlamalarını sağlamak bahanesi altında ulaştırarak, sessizce yiyebilecekler.