İnsanlar gitgide yüzeyde kalıyorlardı. Gitgide birbirlerini yadsıyor, insanın insana verebileceği her şeyi, hem de özünü değil, kötü taklitlerini, benzerlerini, andıranlarını bile unutarak mutluluktan gitgide uzaklaşıyorlardı.
Bir anlamı kalmamıştı para harcamanın. Bir şeyler oluşturmuyordu para, yalnızca bir şeyleri üst üste biriktiriyordu. İnsanı cansız şeylerin ortasına hapsediyordu.
Bir zamanlar böyle değildi oysa. Denizin o koyu ve katı maviliği bozulmamıştı daha. Kıyıları evler yağmalamamıştı. Ağaçlar denizin mavisine hayran kalıyor, kendi gür yeşilliklerini o mavinin içine karışmış görmek istiyorlardı.