Sen sahip olduğun kibirle ilahi kurallardan kopmaya çalışıyordun . Hayır ,hayır , garsonlara kızarak, ufacık ve anlamsız öfkenle , içinde mevcut olan ebediyet ve nihayetsizliğin birbirine uyumlu gereklerine uygun hareket etmiş bulunuyorsun..
“Kötüyü değil, kötülüğü yok etmeli. İyi insanlar ancak böyle çoğalır. Tutuşturan elle değil, kıvılcımla mücadele etmeli. İyilik istiyorsak eğer dünyada, ateşi kıvılcımken söndürmeli!...”
“Ah nineciğim, ah! Biz böyle düşünüyoruz ama Tanrı'nın emri böyle demiyor. Çocuğu, bir tek elma için dövmek lazımsa, bizim işlediğimiz günahlar için ne yapmalı!..”