Aras'ın kara gözleri daha fazla koyulaştı.Bir yandan cümleleri bir bir anlamlandırmaya çalışırken,bir yandan da kendine hakim olmaya çalışarak alaylı bir ifadeyle gülümsedi."Ne?"diye tısladı gülümsemesini düşürmeden.Bu kesinlikle keyifli bir gülüş değildi,son derece tehlike saçıyordu."Saçmalık.Kızın zayıf noktam olduğu falan yok."Dışarı çıkmak için ayağa kalktı. "Ne için kullanıyorlarsa kullansınlar.Umrumda olmaz."
Başkan yumruğunu masaya geçirdikten sonra,delici bakışlarını Aras'a dikti."Bu işi bu kadar basit mi sandın?Masum bir insanın hayatından bahsediyoruz!"
"Benimle alakası olmayan masum bir insan!"diye yanıtladı Aras."Ne yapabilirim ki?Umursamadığımı görünce bırakacaklardır,"dedikten sonra,çıkmak için tekrar arkasını döndü.
"Peki umursamamayı başarabilir misin,evlat?"
Bazen su gibi akar saatler. Sen ne kadar bitmesini istemezsen, o kadar kısalır sanki yaşadığın an.
Bazen bir ömür gibi gelir saniyeler. Artık bitsin dersin, bitsin de kurtulayım. Her şeyi unutup uykuya dalmak istersin, ama hiçbir şey istediğin gibi gitmez.