Dedikleri gibi uyku her șeyin ilacı mıydı? Mümkündü. Ama, ya uyanıldığında her şeyin yeniden başlaması, korkunç bir gerçek olan hayatla yeniden yüz yüze gelinmesi ve dün, önceki gūn, daha önceki gün onu çılgınlık duvarına yaslandıran özlemlerin, düşüncelerin yeniden hem de tüm canlılığıyla kafatasının altında yengeçler gibi üremesi..
Nasıl tahammül etmeliydi buna, nasıl?