Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Avcılıktan Gurmeliğe Yemeğin Kültürel Tarihi

Mary Işın

Avcılıktan Gurmeliğe Yemeğin Kültürel Tarihi Sözleri ve Alıntıları

Avcılıktan Gurmeliğe Yemeğin Kültürel Tarihi sözleri ve alıntılarını, Avcılıktan Gurmeliğe Yemeğin Kültürel Tarihi kitap alıntılarını, Avcılıktan Gurmeliğe Yemeğin Kültürel Tarihi en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Japonya'da çay Önceleri sadece Budist rahiplerce, dini törenler sırasında uyanık kalmak için içilirken, sonra toplumun diğer kesimlerine yayılmış ve çay hazırlama ve içme töreni geliştirilmiştir.
Sayfa 177 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Hitit egemenliğinde yaşayan bir halk olan Hurriler, yeni doğmuş bir çocuğun ailesine bira hediye ederlerdi.
Sayfa 56 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Reklam
...Mevlana, şehre uğrayan bir köylünün helva tattıktan sonra gönlünü şehir hayatına kaptırdığını anlatır: “Ben gece-gündüz havuç yemeye alışmıştım; şimdi helvayı tattım, havucun tadı gözümden düştü.”
Sofraya oturan herkes için ayrı birer seramik tabak, bardak, kaşık, çatal ve bıçak koyma adeti de 16. yüzyıldan itibaren yine İtalya'da başlayarak yaygınlaşmıştır. 1591'den itibaren on yıl boyunca Avrupa ve Yakındoğu'yu gezen Fynes Moryson, İtalyanların sofralarına beyaz örtüler yaydıklarını, üzerine çiçek ve incir yaprakları serptiklerini, kimsenin elle yemek yemediğini ve herkese ayrı bir çatal, kaşık ve bardak verildiğini anlatır.
Sayfa 357 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
"Almancada karpuz anlamına gelen 'arbuse' , Türkçe 'karpuz'dan kaynaklanır.
Sayfa 292Kitabı okudu
Dondurma, 17. yüzyılda İtalya'da ortaya çıkmış ve ilk dondurma tarifleri 17. yüzyılın sonunda yayımlanmıştır.
Sayfa 351 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Patates
Anavatanı Peru olan patates, 16. yüzyılda İspanya ve İtalya'da yaygınlaşmış, 17. yüzyılda İrlanda ve İngiltere'nin bazı bölgelerinde fakir halkın gıdası haline gelmiştir. Buna karşın, 1619 yılında zehirli olduğu gerekçesiyle Fransa'nın Burgonya bölgesinde yasaklanmış ve Almanya ile Rusya'da halk patates yememek için direnmiştir.
Sayfa 344 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
"Darısı başınıza" deyimi, eskiden gelinin başına darı dökmek geleneğinden kaynaklanır ve darının eski Türk mutfağındaki önemini yansıtır.
Sayfa 91 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Misk - Amber
En çok şerbet ve tatlılara konan misk, Nepal ve Tibet'te yaşayan erkek misk geyiğinin bir salgısıdır. İspermeçet türü balinanın karnında oluşan gri renkli hoş kokulu bir madde olan amber ise şerbet ve kahveye konurdu.
Sayfa 261
Arap ülkelerinde daha çok halka şeklinde yapılan ve mayasız peksimete benzeyen ka'k, adını Mısır'ın eski halkı olan Kıptilerin dilindeki kaake'den alır; bu da günümüzde Gaziantep'te yapılan kahkenin kaynağıdır.
Sayfa 143Kitabı okudu
Reklam
Akadca "samidu", beyaz un demektir. Sanskrit samita, Yunanca semidalis, Latince simila, Arapça samid ve Türkçe simit hep bu kökenden gelir. Osmanlı döneminde simit kelimesi hem kepeksiz un, hem irmik veya ince bulgur, hem de beyaz undan yapılan halka şeklinde ekmek için kullanılmıştır. Aynı, kökenden gelen İngilizce semolina, irmik anlamındadır.
Antik Yunan
Antik Yunanlar tarçının Arabistan'da bir gölde yetiştiğine ve korkunç kanatlı yılanların tarçın toplayanlara saldırdıklarına inanıyorlardı. Bunun gibi hikayeler Arap baharat tüccarları tarafından sattıkları ürünlerin gerçek kaynağını gizlemek ve potansiyel rakiplerini caydırmak için uydurulmuştur.
Sayfa 116Kitabı okudu
Osmanlı döneminde sığır, keçi, koyun, manda, geyik, ve tavuk etinden pastırma yapılırdı; en meşhur pastırmalar Kayseri, Ankara (Ankara keçisinden) Kili'de (Ukrayna'da şehir) yapılanlardır. Yahudiler tarafından Doğu Avrupa'dan Amerika'ya götürülen pastırma orada pastrami adı ile tanınmıştır
Antik Roma'da Yemek
Antik Roma yemeklerinden olan "spumeum"; tavuk eti, çırpılmış yumurta akları ve balık sosu ile yapılan bir sufledir. Balık sosunun buharında pişirilir ve üzerine şarap ve bal dökülerek yenir
Sayfa 131 - Sufle: Kökeni 18. yüzyıl Fransa'sına dayanan bir yemektir. Ancak görüyoruz ki suflenin tarihi çok daha eskilere dayanıyorKitabı okudu
Koyun ve Arpa'nın Müzakeresi
O eski günlerin insanlarının ekmeği yoktu Giyecek elbiseleri yoktu Çıplak gezdiler Koyunlar gibi otlar yediler Derelerden su içtiler
Sayfa 22 - MÖ 3500- MÖ 2000 arasındaki dönemde yazan Sümerli bir şairin şiiriKitabı okudu
44 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.