...Şimdilik, ters yönlere gidiyoruz. Ama er geç yeniden buluşacağımızdan kuşkum yok. Her şey sonunda çözülür, her şey bağlanır. Dokuz daire, dokuz gezegen. Dokuz beyzbolcu. Dokuz yaşamımız. Düşün bir. Benzerlikler, çakışmalar sonsuz...
...Her kitabı sonuna kadar okuyor ve herhangi yorum yapmaya yanaşmıyordum. Bence, kitapların hepsi birbirine eşitti, her cümle tam yeterli sayıda sözcükten oluşuyor ve her sözcük olması gerektiği yerde yer alıyordu...
...Şimdi düşünüyorum da, ne tuhaf görünüyor olmalıymışım: dünyanın geri kalanına hiç ayak uyduramayan, sıska, dağınık, köşeli delikanlı. Ama dünyaya ayak uydurmak gibi istek ve çabam da yoktu...
...Ben, hem suçlu hem tanık, tek kişilik tiyatronun hem oyuncusu hem seyircisiydim. Kendi yok oluş sürecimi izleyebiliyordum. Kendimin, parça parça ortadan kalkışını seyrediyordum...