“Ayadaki Göz” bir yandan yazgıyı sorgulamakta bir yanda da insan hayatındaki tesadüflerin bile aslında bir rastlantı olmadığını gözler önüne sermektedir. Her şeyin birbiri ile bağlantı halinde olduğunu romanın konusu kadar kurgusu da ifade etmeye çalışmaktadır. Karışık bir sıralama ile olayların gelişmesi ve doğrudan karakterlerin olayların içerisinde okuyucuya sunulması, romanın adeta bir bilmece çözme duygusu ile okunmasına neden olmaktadır.
Romanın konusuna kısaca değinirsek; geçmiş zamanlardan kalma bir efsanenin çevresinde olaylar gelişmektedir. Bu efsaneye göre “hayatın anlamının” yazılı olduğu bir kitap vardır. Bu kitap asırlar boyunca ermişlerden, dervişlere, dervişlerden bilginlere el değiştirip durur. Ne var ki hiç kimse bu kitapta yazılanları çözemez. Hayatlarının sonuna kadar insanlar ya bu kitabı bulmaya çalışırlar ya da kitapta yazılan şifreli yazıları çözmeye uğraşırlar. Efsanenin diğer bir ayağı da bu kitabı dünyada sadece bir kadının okuyabileceğidir. Bu kadının hangi yılda doğduğu, doğmuş olabileceği veya ölüp