Ölürsek şehit kalırsak gazi oluruz. Siz şehitlikten mi kaçıyorsunuz? Kaçıp giderseniz sizden zafer bekleyen analarınızın, yolunuzu gözleyen hanımlarınızın ve umudunu size bağlayan çocuklarınızın yüzlerine nasıl bakacaksınız?
Mardin'e gelecek Fransız ordusunu yok edecek güçlerinin olduğunu söylemişler. Kalenin etrafındaki çadırları ve ateşe hazırlanmış topları gören Norman, Mardinlilerin haklı olduğunu düşünerek apartopar trenle geri dönmüş(...).
Oysa yapılanlar çok farklıymış. Mardinliler evlerindeki soba borularını sökerek Norman gelmeden evvel kaleye çıkarmışlar. Boruları 45° açıyla havaya dikerek ateşe hazır top havası vermişler sonra da soba borusu olduğu anlaşılmasın diye üzerlerini çadırla kapatmışlar. Boruları top namlusu zanneden Norman, yüzlerce topla korunan bir şehrin işgal edilmeyeceğini rapor etmiş.
Herkes bu hikayeyi birbirine defalarca anlatıyor anlattıkça gülüyordu.
Mücahitler bir cümlenin sonunda üç nokta ile de kadınlarını anıyorlardı, büyüklerin yanında okunan mektuplarda. Üç noktaydı eşin mektuptaki yeri. Üç nokta ki gönüldeki yeri dağlardan deryalardan büyük... "Selam olsun evdeki çoluk çocuğa..."