Aydınlanma, fiilî olarak hüküm süren olumsuzlukları, insan tabiatının kusursuzluğuna olan inancına rağmen, açıklama durumundaydı ve açıklamanın yöneldiği yer, insanın ve insan zihninin, anlayışının dışında tabula rasanın “kötü” doldurulmasını sağlayan bir yer olmalıydı. Bu yer Rousseau’da toplumun kendisiydi, genel Aydınlanma portresi içinse din, gelenek vb otorite üçlemesine dayanan skolastik dünya görüşüydü.