Aydınlanma Felsefesi

Ahmet Çiğdem

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Aydınlanma, fiilî olarak hüküm süren olumsuzlukları, insan tabiatının kusursuzluğuna olan inan­cına rağmen, açıklama durumundaydı ve açıklamanın yö­neldiği yer, insanın ve insan zihninin, anlayışının dışında tabula rasanın “kötü” doldurulmasını sağlayan bir yer ol­malıydı. Bu yer Rousseau’da toplumun kendisiydi, genel Aydınlanma portresi içinse din, gelenek vb otorite üçleme­sine dayanan skolastik dünya görüşüydü.
Diderot
Deist olarak başladığı din felsefesini, agnostik olarak bitiriyor; Locke ya da Condillac’ı, deneycilik ya da sensualizmi belli bir müd­det gündeminde tuttuktan sonra, maddeciliğe ve panteiz­me kayabiliyordu.
Reklam
agnostik Diderot
“Tanrım, varolup olmadığını bimiyorum...Bu dünyadan istediğim hiç bir şey yok, çünkü olay­ların gidişi eğer sen yoksan kendiliğinden, eğer varsan se­nin erminledir... Burada böylece duruyorum, ölümsüz maddenin zorunlu bir kısmı olarak-ya da belki senin yara­tığın olarak.”
Çünkü din, bütün kötülüklerin kaynağı. insanlığın ilerlemesinin, hür rûhlarına kanatlanmasının önündeki en büyük engeldir. D’Holbach sadece dine değil, aynı zamanda yan dinî deist ve panteist öğretilere de karşıdır
Voltaire, Newton ve Locke’un felsefelerinde müseccem olan ve “kendisine inanılabilmeyi haklılaştıracak ölçüde sınırlarına çekilmiş” din ve Tanrı düşüncesini-bu sınırlarına çekilmiş tanrıya ibadet eden bir insan aynı zamanda bir bilimci olarak kalabilirdi.
Reklam
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.