Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Aykırı Yazılar

Cezmi Ersöz

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Gönül dostum: " Bu kadınlar duygu ararken, er­kekleri ise beden arıyordu. Bağlandıkları, sevdikleri erkeklerin hiçbir zaman onlar gibi derinliğe dalma ci­hazları yoktu. Bu kadınlar hep şunu dediler." Göz gö­ze olmayalım, elele olmayalım ruh ruha olalım yeter. "Ama erkekler başka türlü gelişmişlerdi. İki cinsiyet arasındaki yetişme farkı korkunç bir uçurumdu. Er­kekte bir ruh kavramı yoktu sanki. Bu kadınların duygu arayışları hep küçümsendi. Sonunda sevgiler bitip tükendi. Bağlar koptu. Erkekler 'arzu tramvayla­rı'na binip gittiler. Kadınlar odalarına çekildiler ."
Yeşilçam setçileri!!!
İtilip kakılırlar. Gülünç paralarla çalıştırılır­lar, mesleğinde 20 seneyi tamamlamış birçok setçinin si­gorta kartı bile yoktur. Patlayıcı maddelerle uğraşırlar, yangın sahnelerini gerçekleştirirler, ama hiçbirinin gü­vencesi yoktur. Hasbelkader sürdürürler yaşamlarını.
Reklam
Hiç bitmeyen ötekileştirmeler!!!
Biri serbest aşkı savunuyordu. Genç yaşında birçok kız arkadaşı olmuştu. Diğeri bekaretin önemine inanı­yordu. Biri öldükten sonra yok olacağını düşünüyordu. Öbürü için bambaşka bir yaşam başlayacaktı. Biri oruç tutmuyordu. Öbürü beş vakit namazında ve niyetliydi. Evet, biri marksist, öbürü İslamcı.
Nasıl yaşamalı!!!
İnandığın gibi yaşamaz­san, yaşadığın gibi inanmaya başlarsın.
Ardında bir yalan olmasa; ölüm tahammül edil­mez bir şey olur.
"Polis muhabiri şubeye düşmüş bir mafya mensu­bunun dayak yemesini -ki bu kişiler genellikle dayak yemez- önlerler. Gerekirse bu kişinin akşamları evine gitmesini, serbest kalmasını sağlarlar. Bu kişinin aile­sine dava ile ilgili her türlü bilgileri aktarırlar. Yani birçok polis muhabiri, mafya ile polis arasında ilişkiyi bir şekilde düzenler, çünkü mafyadan düzenli bir şe­kilde aidatını alıyorlardır. Mafya da bu polis muha­birlerini iyi bilir. Öyle polis muhabirleri var ki; süren davayı, yazdıklarıyla yönlendirirler. Ör­nekse falanca mafya mensubu için "Niçin hala gözal­tında" diye başlık atarlar.
Reklam
Bizlere neşeyi, coşkuyu, çocuksu sevinçleri çok gören bu baskıcı sisteme öfke doluyum. Üstelik, bu sisteme boyun eğdiğim ve sustuğum için bu öfke kendi­me de yöneliyor. Acı doluyum, çünkü neredeyse hayatı­mın yarısı ve en güzel yılları bu kıyıcı baskı dönemleri altında geçtiği için kendime derin bir acıma duyuyorum. Tesellisiz bir acıma. Öyle ki, bu şiddet toplumunda zaman zaman varolmadığımı bile düşünüyorum.
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.