“Ölürse herkes yas tutar, bu acıyla yoğrulup bir olur. Belki de daha derinden yaralamak için sevgilisini yok etmek gerekiyordur.”
Kötü Kraliçe Ingrid, mor pelerini ve başındaki kocaman tacıyla sarayına kapanmış ve halkıyla ilişkisini kesmişti. Yeğeni’ni de sarayda mahkum etmiş, muhafızlarla bile konuşmasını yasaklamıştı. Pamuk’un annesinin ölümünden sonra Kral’ı kendine bağlamış ve ölen kızkardeşinin kocasıyla evlenmişti. Kral Georg ülkeyi terkedip kaçtı. O günden beri ülkenin durumu vahimdi. Kötü Kraliçe o kadar güçlüydü ki, onun bir cadı olduğunu ve kara büyü yaptığını söylenirdi. Odasından gelen kendi kendine konuşma sesleri buna bir işaretti. Bu duruma bir son vermenin zamanı gelmişti.
Ayna ayna söyle bana, var mı dünyada masalları sevmeyen? Ancak bu hepimizin bildiği Pamuk Prenses masalının bir başka versiyonu. Yine kendisi gibi tatlı dilli, yardımsever Pamuk prensesimiz var, yedi cüceler var, bunlar aynı -e tabi kötü kraliçeyi unutmayalım- ama sonu farklı. Ayrıca 344 sayfasından olması da belli eder ki bu normal masaldan epey uzun. Çünkü bildiğimiz versiyonundan farklı olarak Kötü Kraliçe’nin gençliği, saraydan önceki hayatı, aynayı nasıl bulduğu gibi detaylar da vardı ve Kurt & Fritz gibi karakterler de eklenmişti. Tam böyle reading slump kurtarıcısı, kafa dağıtmak için okumalık bir kitaptı. Bu arada yayınevinin bunun haricinde çıkardığı 3 tane daha Değiştirilmiş Masal kitabı var onları da merak etmiyor değilim
