Var olduğu su götürür bir öbür dünyaya taşınabilecek bir şeyinin bulunmamasının acısı yetmezmiş gibi, şimdi bir de geride, bu dünyada, sözü edilebilir bir değer bırakamayacak olmasının azabıyla doluyordu yüreği.
Yaşamın anlamını sorgulamak ya da kendi yaşamı sona erdiğinde geride değerli ve anlamlı izler kalacağını kendini inandırmak gibi çabaların da gün gelip anlamsızlaşmaya başladığını görmüştü.
Aynalar herkesin, hepimizin yaşamında doğumdan ölüme değin vazgeçilme bir yer tutar. Ne yaptığımız kadar, kim olduğumuz kadar, giderek bunlardan daha çok, nasıl göründüğümüz önemli. Bence aynalar varlığımızın en güvenilir kanıtı.