Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Azınlıklar Sorunu

Muzaffer İlhan Erdost

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Anımsatılması gereken şunlar da var: Azınlıklarla ilgili belgeleri imzalamayı "ilerici" bir temelde reddeden Fransa, BM'ye, "Fransız halkının, etnik özelliklere dayanan hiçbir ayrımı kabul etmeyeceğini ve dolayısıyla her türlü azınlık kavramını reddedeceğini" açıklamış; (İlter Türkmen'in yazısında belirtildiğine göre) İsveç, azınlıklarla ilgili sözleşmeleri henüz imzalamamıştır.
Lüksemburg zirvesinde (1997), Türkiye'nin beklediği "adaylık statüsü ve tam üyelik perspektifini" alamamasının belirleyici gerekçesini oluşturan, "azınlıklara saygı ve azınlıkların korunması" ile, Lozan Andlaşmasında yer alan azınlıkların korunmasının değil, Avrupa Parlamentosu Başkanının sözleriyle, Kürtlere azınlık statüsü tanınmasının amaçlanmış olması , Türkiye'nin tepkisine neden olacak, Başbakan olarak Mesut Yılmaz, "Türkiye'de tek azınlık grubun, Lozan Andlaşmasında belirlenen grup" olduğunu belirterek "Avrupa Birliğinin başka kastı varsa, bunu açıklayacak kadar cesur olmaları gerektiğini" söyleyecekti .
Reklam
Sevr, bu özelliğiyle kavranılmadığı için, içerde, bugün de Sevr'i, Sevr'deki "Kürdistan"ı kurmak amacıyla savunanlar, Sevr'in başlangıçta, Kürdistan kurmayı değil, Türkiye Cumhuriyetini (ulus-devleti) kurdurmamayı amaçladığını göremiyorlar ve dolayısıyla, bugün, dışardan, Sevr'deki Kürdistan'ın kurulmasını isteyenlerin amaçlarının Kürdistan'ı kurmak değil, Sevr'i bir bütün olarak yaşama geçirmek ve Türkiye Cumhuriyetini bitirmek olduğunu anlamaya yanaşmıyorlar.
Sevr Barış Andlaşmasının 1-26 maddelerini oluşturan "Milletler Cemiyeti Misakı" başlıklı Birinci Bölümde, "Azınlık Raporu"nda belirtildiği gibi azınlıkların korunmasına ilişkin herhangi bir madde yoktur. Öteki 12 bölüm ise, Osmanlı İmparatorluğu'nun paylaşımıyla ve Türkiye'nin parçalanmasıyla ilgilidir.
Uluslaşma süreciyle birlikte, İmparatorluğun batısındaki toplulukların kapitalist topluma evrimleşerek ve dolayısıyla uluslaşarak kendisinden ayrılmış bulunduğu aşamada, Sevr Andlaşması, İmparatorluğun doğusundaki kapitalim-öncesi doğal ve geleneksel özelliklerini aşamamış toplulukların "kimlik hakları"nı kurtarmak ve korumak için değil, İmparatorluğun ana gövdesini oluşturan coğrafyayı da paylaşmak için yapılmış bir anlaşma olduğu, yani bu antlaşmada sömürgeci ve emperyalist paylaşımın belirleyici olduğu gözardı edilmemek gerekir.
Nouore Vremya gazetesi (Rusya) muhabiriyle konuşan "PKK Genel Başkanı Öcalan" da, "Türkiye Cumhuriyetinin çöküşünün, Kürdistan Ulusal Kurtuluş mücadelelerine bağlı" olduğunu söyleyerek, bu cumhuriyetin, Kürtlerin ölüm fermanını hazırladığını öne sürecek ve şunları ekleyecektir: "Türkiye Cumhuriyeti, öteki ezilen halkları, Grekleri, Ermenileri ortadan kaldırdı. ... Bütün bunlar biraz da Sovyetlerin desteğiyle gerçekleşti." (Özgür Halk, sayı : 60, Kasım 1995, s. 31.)
Reklam
Türkiye'nin bugün içerden ve dışardan sıkıştırılmasının nedeni, etnik sorunun uluslaşma sorununu belirlediği Sevr Andlaşmasının üstünü betonlayan, etnik sorunun uluslaşma potasında eritileceği Lozan Barış Konferansının geçersizliğini kanıtlamaktır. Beyrut'ta 1974 yılı başında yayınlanan ders kitabında (Ermeni Sorunu ve Devletler Hukuku) Amerikan Üniversitesi Devletler Hukuku profesörünün belirttiği gibi "geçerli olan Sevr'dir, Lozan değil. " (Yavuz Gör, "Lübnan'daki Ermeniler", Cumhuriyet, 8 Mart 199()) görüşünü uluslararası politikaya taşımaktır.
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.