Mitolojiler tamamen hayal ürünü müydü.? Yoksa başka dünyaların hikayeleri miydi? Kadim bir coğrafya olan Mezopotamya medeniyetinin mitolojisi anlatılmaktadır. Medeniyet, bundan sekiz bin yıl önce, Fırat ve Dicle nehirlerinin arasındaki verimli topraklarda doğdu. Çevredeki dağlardan ve çöllerden gelen insanların burada kurduğu Babil, antikçağın en önemli ve görkemli şehirlerindendir. Mezopotamya’da gerçekleştirilen kazılar sonucunda elde edilmiş yazıtlara dayanan bu araştırma, Babil, Asur ve Sümer mitolojisiyle ilgili temel gerçekleri ortaya çıkarıyor. Bu kitap sizi tanrılarla şeytanların, kahramanlarla kralların büyülü dünyasına davet edecek..
Anu cennetin tanrısıydı, Bēl yeryüzü ve insanlığın tanrısıydı, Ea ise yeryüzünün altındaki derin suların tanrısıydı. Sümer tarihinin çok erken bir döneminde bu üç ilahi varlığın birbiriyle yakından ilişkili olduğundan bahsediliyor.
Medeniyet, bundan sekiz bin yıl önce, Fırat ve Dicle nehirlerinin arasındaki verimli topraklarda doğdu. Çevredeki dağlardan ve çöllerden gelen insanların burada kurduğu Babil, antikçağın en önemli ve görkemli şehirlerindendir. Mezopotamya’da gerçekleştirilen kazılar sonucunda elde edilmiş yazıtlara dayanan bu araştırma, Babil, Asur ve Sümer mitolojisiyle ilgili temel gerçekleri ortaya çıkarıyor. Bu kitap sizi tanrılarla şeytanların, kahramanlarla kralların büyülü dünyasına davet edecek.