Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Bahrü'l-Medid Cilt 4

İbn Acîbe el-Hasenî

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
İbrahim Suresi 31. Iman eden kullarıma söyle: Namazlarını dosdoğru kılsınlar, hiçbir alışverişin ve dostluğun bulunmadığı gün gelmeden önce, kendilerine verdiğimiz rızıklardan Allah yolunda gizlice ve açıktan harcasınlar.
Kulun, vaktini kaçırmadan önce, iman terbiyesine ve yakîn takviyesine önem verip özen göstermesi gerekir. Bu vakit, ecelinin bitmesidir. İnsanın terbiyesi, yakîn ehli âriflerin sohbetiyle olur. Eğer böyle bir kâmil mürşide rastlamazsa, onların kitaplarını inceleyerek, haberlerini ve menkıbelerini iyi öğrenerek bu terbiyesini gerçekleştirmelidir. Bunun yanında sürekli tefekkür ve olaylardan ders çıkarma içinde olmalı, taatlere devam etmeli, hep boyun eğme ve Allah’a muhtaç olduğunu bilme halinde bulunmalı, zillet ve inkisara (mahzunluk ve kalp kırıklığına) sarılmalıdır. Bir kudsî haberde Allah Teâlâ şöyle buyurmuştur: “Ben, benim için mahzun ve kırık olan kalplerin yanındayım."
Reklam
Beyzavi demiştir ki: "Rüya, muhayyile (hayal) ufkundan inen sûretin, hiss-i müştereke (iç algı merkezine, hafızaya) nakşolmasıdır.Bazı rüyalar sadık olur. Bu ancak nefsin melekût (gayb) âlemine ulaşmasıyla gerçekleşir. Bu şöyle olur: Nefis, az da olsa bedenin işlerini idare etmeyi (maddi alemle meşgul olmayı) bıraktığı anda melekût âlemiyle münasebet içinde olur." Bu konudaki açıklamaların tamamı için Beyzavi tefsirine bakınız.
Âyet şöyle bitiyor: “Şüphesiz bunda Allah’ın verdiği belalara çokça sabreden ve ihsan ettiği nimetlerine şükreden herkes için alınacak dersler vardır.” Geçmiş toplumların hallerinden ancak sabreden ve şükredenlerin ders alacağının belirtilmesi şunun içindir: Sabreden ve şükreden kimse, kendisinden önceki birinin başına gelen belaları ve nimetleri işittiği zaman ondan ibret alır, kendisine gerekli olan sabrın ve şükrün ne olduğunu anlar.
ibrahim suresi, 5. - 8. ayetlerin tefsirinden / şükür nimeti, inkâr azabı arttırır.Kitabı okudu
Allah Teâlâ'nin kanunu şöyle cereyan etmektedir: Celalden (kahir ve acı tecellilerden) sonra cemal (güzellik ve iyilik) gelir. Sıkıntılardan sonra nimetler ihsan edilir. Zilletten sonra izzet verilir. Fakirligi zenginlik takip eder. Sıkıntıların şiddetine göre, peşinden ilahi ihsanlar gelir. Celâl tecellisinin derecesine göre, peşinden cemal tecellileri olur. Allah'ın sünneti (kulları arasında yürüttüğü kanunu) budur. Allah' in kanununda bir değişme bulamazsın. Onun hükmünü geri çevirecek kimse yoktur. Hüküm verip uyguladığını takibe alacak ve kendisine hesap soracak kimse bulunmaz. Allah Teâlâ, "Allah, her işinde galiptir (diledigini yapar)" buyurmak tadır.
İbn Ataullah-ı İskenderî Hikem adlı eserinde der ki: "Allah Teâlâ bir şeyi ortaya koyduktan sonra, onun yerine başka bir şeyin olmasını isteyen kimse, cehaletten geride bir şey bırakmamıştır (bütün cahillikleri kendisinde toplamıştır)."
Reklam
Kasîde-i Ayniyye sahibi demiştir ki: “(Yâ Rabbi!) Beni hasta eden sen olduğun için bütün elemler bana tat vermektedir. Eğer beni imtihan edersen, elemlerin bana göre birer nimet ve ihsan olduğunu görürsün. Benim hakkımda istediğin gibi hükmet; ben muhabbet sultanına boyun eğmiş bir fakirim."
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.