87. Zünnûn'u da an. Hani o, öfkeli bir halde çıkıp gitmişti; bizim kendisini asla sıkıştırmayacağımızı zannetmişti. Nihayet karanlıklar içinde şöyle dua etti: "Senden başka hiçbir ilah yoktur. Seni bütün noksan sıfatlardan tenzih ederim; gerçekten ben zalimlerden oldum!"
88. Bunun üzerine duasını kabul ettik ve onu sıkıntıdan kurtardık. İşte biz müminleri böyle kurtarırız.
--- TEFSİR ---
Cenâb-ı Hak buyuruyor ki: "Zünnûn'u da an."
Zünnun, "balık sahibi" demektir. O, Hz. Yunus'tur. Kendisini balık yuttuğu ve bir zaman onun karnında kaldığı için ona bu lakap verilmiştir.
"Hani o, öfkeli bir halde çıkıp gitmişti."
Yani o, kavmine kızarak onlardan ayrılıp gitmişti. Yunus a.s, kavmini uzun süre doğru yola davet etti, onlar ise şiddetle karşı gelip inkârlarında ısrarla devam ettiler. Yunus a.s, bu duruma kızarak, kendisine ilahi bir emir gelmeden onları terkedip gitti.
İbni Abbas demiştir ki:
Cebrail a.s, Hz Yunus'a a.s, "Ninova insanlarına git, onlara Allah'ın azabının gelmekte olduğunu haber vererek kendilerini uyar!" dedi.
Yunus a.s: "Oraya gitmek için bir hayvan bulayım" dedi.
Cebrail a.s: "Durum bundan daha acele, çabuk git!" dedi.
Bunun üzerine Yunus a.s hemen gemiye gitti ve ona bindi. Gemi suyun içinde kaldı, hareket etmedi. Bunun üzerine geminin yükünü azaltmak için bazı yolcuların gemiden atılması gerekti. Bunun için kura çektiler. Kura Hz.Yunus'a a.s çıktı. O sırada kuyruğunu sallayarak bir balık geldi. Allah tarafından balığa "Yunus'u senin için bir rızık yapmadık, o sadece senin koruman gereken bir emanettir." Dendi. Yunus a.s suya atlayınca balık onu yuttu. Onu önce Übülle'ye, sonra Dicle'ye götürdü, peşinden yoluna devam edip sonunda Ninova sahillerine attı.
Ben derim ki: Hazreti Yunus'un makamı yüksek olduğu için kendisinden fazla edep istendi. Kendisine özel bir izin verilmeden beldesinden çıktığında, onun bu çıkışı, ilahi kudretin kendisine bir yaptırım uygulanacağını zanneden kimsenin hali gibi kabul edildi. Bununla birlikte Yunus a.s, genel izinle hareket etti. Bu izin, kafirlerin beldesini terk etmektir. Sadece bu izin onun gibi peygamberlere yeterli değildir. Bunun için balığın karnında bir sürü hapsedilerek izinsiz ayrılmanın karşılığını gördü.
Ayet şöyle devam ediyor: "Nihayet karanlıklar içinde şöyle dua etti..." Yani o, yoğun, şiddetli bir karanlık içinde dua etti. Şu ayette de böyle bir karanlıktan bahsedilmiştir: "Allah onların nurunu giderdi ve kendilerini koyu karanlıklar içinde terketti" (Bakara 2/17)
Yahut bu karanlıklarla kastedilen, baliğin karnının, denizin ve gecenin karanlığıdır.
Hz.Yunus a.s karanlıklar içinde şöyle dua etti: "Senden başka hiçbir ilah yoktur. Seni bütün noksan sıfatlardan tenzih ederim; gerçekten ben zalimlerden oldum!" Yani senden başka ilah yoktur; seni zatına layık olmayan her türlü şeyden, seni herhangi bir şeyin âciz bırakmasından yüce ve uzak tutarım. Yahut senin hakkında düşündüğüm durumdan seni yüce ve uzak tutarım. Gerçekten sen bana izin vermeden önce kavmimi terkedip gitmemle ben kendime zulmettim. Yahut ben, kendimi helâke atarak kendime zulmettim.
Hasan-ı Basrî r.aleyh. demiştir ki: "Vallahi Allah Teala onu, kendisine zulmettiğini ikrar ettikten (suçunu kabul ve itiraf ettikten) sonra kurtardı.
Devamındaki ayette şöyle buyuruluyor: "Bunun üzerine duasını kabul ettik." Yani onun günahını itirafta saklı olan ve en güzel şekilde dile getirilmiş olan duasını kabul ettik.
Resulullah'ın şöyle buyurduğu rivayet edilmiştir: "Sıkıntıya düşenlerden her kim bu şekilde dua ederse kesinlikle duası kabul edilir" (tirmizi, daavât, 82)
Ayet şöyle devam ediyor: "Ve onu sıkıntıdan kurtardık." Yani onu zillet, vahşet ve yalnızlıktan kurtardık. Bu balığın onu 4 saat sonra sahile atmasıyla gerçekleşti. Onun 3 gün sonra olduğu da söylenmiştir.
Ayet şöyle bitiyor: "İşte biz müminleri böyle kurtarırız." Yani Yunus'u içine düştüğü sıkıntıdan kurtardığımız gibi müminleri de Allah'a ihlasla dua ettiklerinde, gam ve sıkıntılarından böyle kurtarırız.
----------
( O da kendisine özel bir izin verilmeden önce beldesinden çıktı, bunun için Allah kendisini, makamına uygun şekilde edeplendirdi. Sonra onu peygamberlik ve insanları davet işine geri döndürdü.)
----------