Allah Teâlâ, “Doğru teraziyle tartın” âyetiyle (Şuarâ Sûresi 182) maddi terazide adalet istediği gibi, manevi terazide de adaleti emretmiştir. O, kalbe gelen düşüncelerin, dinin ölçüsüyle tartılıp kontrol edilmesidir. İnsan bir şey yapmak veya konuşmak istediğinde, onları yapmadan önce kalbine gelen düşünceyi dinin ölçüsüyle ölçmelidir. Eğer kalbine gelen düşünce faydalı ise onu olduğu gibi yapmalı veya gerekli şekilde değiştirmelidir. Kalbine gelen düşüncede bir zarar varsa o, kalbinde arzu veya karara dönüşmeden derhal kalbinden silip atmaya çalışmalıdır; yoksa geri çevrilmesi zor olur. Hayırlı işlerde muvaffak olmak sadece yüce Allah’ın yardımıyla mümkündür.