Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Baki İlk Selam - Çerkes Ethem

Emrah Cilasun

Baki İlk Selam - Çerkes Ethem Gönderileri

Baki İlk Selam - Çerkes Ethem kitaplarını, Baki İlk Selam - Çerkes Ethem sözleri ve alıntılarını, Baki İlk Selam - Çerkes Ethem yazarlarını, Baki İlk Selam - Çerkes Ethem yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Şapka karşılığında yeni Türkiye'den ve hele Mustafa Kemal'in o ilk diktatörlüğü zamanlarında yabancı fabrikalarına verilen o milyonlarca lirayı böyle israf ederek harcayacaklarına, vatan ve milletin ilerleme yolunda ve yapılanmasına temel ve yararlı olacak biçimde ilkokullara ve eğitim/öğretim gibi zorunluluklarımıza harcansaydı daha uygun ve ilerici bir davranış olmaz mıydı? Ancak görüldü ki, Mustafa Kemal ve yandaşları bu gibi göz boyamacalarla ele geçirdikleri vatan ve milletin aleyhine de olsa, Avrupa'nın çeşitli siyasilerinin dostluklarını kazanmak ve böylece kişisel ve diktatörce yönetimlerini sürdürmek için bu işleri yapmaya gerek görmektedirler.
Avrupa diplomatlarının bilgisizce verdikleri kendi kararları ile Türkiye'nin varlığını ortadan kaldırmak ve dünya haritasından silmek istediği için çıkardıkları bilinen kargaşa ve istila hareketleri karşısında senelerce süren kahraman savaşları ile tehlikeye düşmüş ana-vatanlarını kurtarıp özgürlüğe kavuşturan millî hareket orduları şapkasız olduğu gibi dinsiz de değildi. Bu temiz ve fedakâr ordular sadece Türk ırkından kurulmamış, çeşitli müslümanlardan oluşmuştur.
Reklam
Ne acıdır ki, Mustafa Kemal yandaşlarının o dönemi bile gölgede bırakan ve çok az farklarla bugüne kadar süregelen siyasi, idari ve özel çıkarlara bağlı olarak, senelerdir devam eden bu israf ve yıkım nedeni ile Büyük Millet Meclisi içinden bazı kişiler veya aydınlar milletin çıkarları için coşacak ve yeni bir yönetim diyecek kitle egemenliğinin düne kadar ortaya çıkmaması, aynı zamanda uygarlıktan söz eden toplumumuz için dünya halklarına karşı utanç verici değil midir? Yazar sosyoloğumuz Celal Nuri Bey'in dediği gibi, hükümetin şeklini değiştirmekten ne çıkar? Bu yönetim biçimini değiştirmeli. Tarihte çok Cumhuriyet vardır ki, zalimce yaşadı ve yaşadığı sürece de alçaklıktan kurtulamadı. Gene çok saltanatlar vardır ki, basitçe yaşadı, ama toplumunu onurlu yaşattı. Şapka meselesi de bir tür bunun benzeridir. Şapka, kafada bulunmayan bir meziyet ve uygarlık duygusunu insana aşılayamaz.
Evet bizim Ankara'lıların ve özellikle cambazbaşı Mustafa Kemal'in de amacı, kardeşleri birbirine düşürerek yeni Türkiye Cumhuriyeti perdesi arkasında hâince bir şekilde planladığı, kendi kişisel saltanatını kurabilmek ve sağlamlaştırmaktan ibarettir. Bütün bu aşağılık uygulamalardan da ortaya çıktığı gibi, bu düzen, vatanseverlik ve samimiyetten uzak bir düşüncenin ürünüdür. Mustafa Kemal, zorlayarak ve istemediği halde şapka giydirmekle, dinsizlik, ahlâksızlık, adaletsizlikle, bir millet ve hükümet için ilerleme ve daha iyi bir var olma sağlanamayacağını anlamayacak kadar budala birisi değildi. Aksine aslında son derece zeki ve kumaz, fakat yüce düşünce ve asil ruhtan yoksun bir yapısı ve dolayısıyla ikiyüzlü, bozguncu bir kişiliği olduğu ortaya çıkmıştır. Nitekim, sözleri bir kenara bırakıp yaptıklarına bakınca sabit olmuştur ki, Mustafa Kemal, elde edebildiği başkanlık kürsüsünü ölünceye kadar elinde tutmak ve kendisine özel bir tür egemenlik sürdürmek fikrine dayanmaktadır. Bunda da bir anlamda başarı sağlamıştır, sağlamıştır ama, içerde ve dışarıdaki çeşitli yolsuzluklarıyla felaketlerden arta kalan vatanımızı ve toplumumuzun geleceğini tehlikeli uçurumların önüne getirip ne yazık ki geberip gitti.
Gerçekten de dış düşmanlar kadar, hatta daha fazla sakınılması gereken iç düşmanlar, Mustafa Kemal ve benzeri bozguncuların başarı kazanılmasından sonra aramızdan da çıkabileceği ve kendi kişisel tutkularına ve ikiyüzlü kişiliklerine uygun bir çevre de edinebilecekleri, önemle gözetmemiz gereken ilk işimiz olmalıymış. Mustafa Kemal ve hempaları,
gerçeğin ışığına doğru ilerleyin yılmadan, korkaklar ve ahmaklar geriye çekilsin, işimiz var "kosta hetragkati, osetyalı yazar"
Reklam
resmi tarih, ethem bey'i "hain" ilan ediyor. kendine marksist diyen "kemalist sol", ethem bey'in "hain"liğini tasdik ediyor.
ne birilerinin başkalarını "hain" ilan etmesiyle, ne de tarihi olayların hasır altı edilmesiyle gerçeğe varılır.
kitabın içerisinden bazı tezler
2- mustafa kemal'in başında bulunduğu akım, genç türk ticaret burjuvazisini, toprak ağalarını- aşiret reislerini ve ordu bürokrasisini temsil eden siyasal bire akımdı. 7- ankara hükümeti anti-emperyalist değildi. temsil ettiği sınıflar gereği, emperyalist/kapitalist dünyanın bir parçası olmaya çalışıyordu. 8- ankara hükümeti, antant'a karşı bir şantaj olarak, sovyetlere yönelik ikircikli bir politika izlemişti.