Bakır Krallığı
S. A. ChakrabortyBakır Krallığı Sözleri ve Alıntıları
Bakır Krallığı sözleri ve alıntılarını, Bakır Krallığı kitap alıntılarını, Bakır Krallığı en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Kişinin hayatta kalmak için neler yapabildiğini bilsen hayretler içinde kalırdın."
Sayfa 51Kitabı okudu
Lübeyd inledi. "En azından birkaç gün için kan dökmeyi erteleyebilir miyiz? Lanetli bir gölü dev bir tahta çanağın içinde, daha kraliyet yemeklerinden tadamadan ihanet suçlamasıyla kafam uçurulsun diye geçmedim."
Ali, "İhanetin cezası o değil," diye mırıldandı.
"O halde ihanetin cezası nedir?"
"Bir karkadan tarafından öldürülmek."
Bu defa Lübeyd'in beti benzi attığında Ali bunun sebebinin deniz tutması olmadığını biliyordu. "Ah," dedi boğazı tıkanmış gibi. "Bayağı yaratıcı bir aileden geliyorsun, değil mi?"
Ali bakışlarını pirinç duvarlara çevirdi. "Babam sadakatsizliği hiç hafife almıyor." Başparmağını boynundaki yaranın üstünde gezdirdi. "Söylediğime inan."
Sayfa 165Kitabı okudu
Dara' nın kalbi hasretle doldu. Dara Divyurdu'nda dünyaya gelmiş olsa da sevdiği diyarlar buralardı. Göz alabildiğine uzanan apaçık gökyüzü ve görenin nefesini kesen manzaralar. Bunun gibi topraklarda atını ve yayını alıp sırra kadem basabilir ve yıldızların altında uyuyup zaman içinde yitip gitmiş krallıkların kalıntılarını keşfe çıkabilirdin.
Sayfa 149Kitabı okudu
Dara sonunda konuştu. "Ben cehennemde miyim?" diye fısıldayarak kalbini kemiren korkuya, kendisini kız kardeşinin elini tutup bahçeye girmekten alıkoymuş olan muğlaklığa ses verdi.
"Bu yaptığım şeyler için bana verilen ceza mı?"
Sayfa 37Kitabı okudu
İki yelkenli bir de Sahrayni kum gemisi sayılmazsa rıhtımlar sessiz ve ıssızdı ve liman da Ali'nin gittiği gün olduğundan daha da harap haldeydi ama buna rağmen mekânın çürümüşlüğü ihtişamını güçlendiriyordu aslında. Uzun zaman önce terk edilmiş bir cennette, neredeyse hiç anlayamadıkları varlıkların inşa ettikleri muazzam bir dünyaya adım atmak gibiydi.
Sayfa 164Kitabı okudu
Saray hayatının parçası olan bütün o iktidar ve ihtişam gösterilerine rağmen bu mekânın, içindeki herkesi nasıl da mutlak bir yalnızlığa mahkûm ettiğini gördüğünde afallamaktan kendini alamıyordu.
Sayfa 134Kitabı okudu