Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Sultan 2. Abdülhamid Döneminde

Balkanlar'da Kaos

John Foster Fraser

Balkanlar'da Kaos Sözleri ve Alıntıları

Balkanlar'da Kaos sözleri ve alıntılarını, Balkanlar'da Kaos kitap alıntılarını, Balkanlar'da Kaos en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Balkan ahalisinin refahı için uğraşanların önündeki esas mesele, Türklerin idaresindeki yetersizliklere çare bulmak değil, birbirine rakip Hıristiyan mezhepler arasındaki şiddeti giderek artan iç savaşı kontrol altına alabilmekti. Bu mezheplerin taraftarları, birbirlerine karşı Türklerin yapmadığı kadar insanlık dışı ve gaddarca saldırılarda bulunuyor. Türklerse olan biteni bir kenarda tebessümle izliyor. Hıristiyanlar zaten birbirlerini vahşice katletmekteyken Türkler neden ellerini kirletsindi ki?
Günde 20-30 fincan kahve içen Türklerin bu kadar uyuşuk olmalarına şaşmamalı. Asırlar boyu haddinden fazla kahve içmişler. Doğan her Türk çocuğu, ebeveyninden düzgün çalışmayan bir karaciğer alıyor.
Sayfa 125 - Yazıldığı yıl 1902Kitabı okudu
Reklam
Bulgar Çeteleri Lideri…
Bizim istediğimiz de aslında büyük bir katliam! Bu, ödemek zorunda olduğumuz bedel. Türkleri, Avrupa'nın müdahale etmesi gereken bir katliama kışkırtmalıyız.
Drama
Makedonya'nın nerede başlayıp nerede bittiği muğlak. Fakat İstanbul'dan Selanik'e giderken küçük Drama kasabasında mola veriliyor. Drama'nın Makedonya'da olduğu biliniyor zira, jandarmanın ıslahına yardımcı olma ve Türklerle Hristiyanlar arasındaki kavgalara müdahale etme maksadıyla buraya Britanyalı subaylar yerleştirildi.
Sayfa 143Kitabı okudu
John Foster Fraser, tam da bu bahsettiğimiz dönemde (İngilizlerin Osmanlı’dan nefret etmeye başladığı) şekillenen zihin yapısıyla çok bariz bir Türk ve hatta İslâm düşmanıdır. Kendisinin hiç saklama, gizleme, üstünü örtme ve diplomatik dile dönüştürme çabası göstermediği bu düşmanlığı, elinizdeki eserin başından sonuna tüm satırlarında görülecektir. Dönemin hâkim dünya gücü olmalarının verdiği küstahlık ve rahatlık da tüm çıplaklığıyla sırıtmaktadır. Fraser eser boyunca Türk milletini ve Osmanlıları "Fesli şeytan, mel'un, pis kokan, beceriksiz, zâlim, kâtil, cahil, kötü..." gibisinden daha nice kötü sıfatla niteler. İçindeki hıncı gizlememiştir hiç…
Türkiye'de hiçbir erkek, amirinin veya denginin karşısında pal- tosunun düğmelerini açmıyor. Edepsizlikmiş... Bacak bacak üstüne atmak da hürmetsizlik... Bunu bana, ceketimin düğmelerini açık bı- raktığım ve bacak bacak üstüne attığım için sonradan tercümanım söyledi. Avrupalıların davranış tarzlarını bilen Vali de memurlarının yanında bacak bacak üstüne atarak itibarımı kurtardı. Otururken arkaya yaslanmak samimiyet işareti. Vali ve ben hariç, memurla- rın tamamı sandalyelerinin kenarına oturmuş, dizlerini bitiştirmiş, ayaklarını içe doğru döndürmüş, ellerini aşağı sarkıtmıştı; mütevazı gözlerle bakıyorlar, kendilerini iltifat edildiğinde kemerlerine, göğüslerine ve başlarına dokunuyorlardı.
Reklam
Balkanlar'da anadiliniz, konuştuğunuz lisan, tâbiyetinizi belirleyen esas unsur değildir. Sizin ne olduğunuza, bağlı bulunduğunuz Kilise'ye bakılarak karar verilir.
Drama #2
Serez'in Fransa, Selanik'in Rusya, Manastır'ın İtalya ve Üsküp'ün Avusturya tesir alanının merkezi olması gibi, Drama da Britanya'nın tesir alanının merkezi. Gerçi burası, istikrarsızlığın hüküm sürdüğü Makedonya'nın en sakin yeri olduğundan bu alanın öyle fazla ehemmiyeti yok.
Sayfa 142Kitabı okudu
Türkler aziz değil fakat ortalama bir İngiliz, Amerikalı veya Fransız kadar ahlâklı. Bir Türk'ün birden fazla kadınla evli olması istisnadır. Açık saçık ve âmiyane sohbetlere sebep olan, haremdeki hanımlara gelince; Hıristiyan Avrupa şehirlerinin yüz karası olan rastgele cinsi münasebet düşkünlüğüne tercih edilebilir bir sistem bu. İlle de mukayese yapılması lazımsa, ortalama bir Müslüman'ın, ortalama bir Hıristiyan kadar ahlâklı olduğunu hiç çekinmeden söyleyebilirim.